bugün

kadınların baş belası.
indigo dergisinde ilginç bir şey okumuştum. onu paylaşayım sizle. konu kaburga kemiği ile ilgili çünkü.

din kitaplarında yaratılışla ilgili ortak bir anlatı var. allah önce hazreti adem'i yaratır. sonra adem yanlız kalmasın diye ona geçici bir süre uyku hâli verip kaburga kemiğinden parça alır ve etle doldurarak hazreti havvayı yaratır.

bu anlatının spritüal yorumu indigo dergisinde çok ilginç bir şekilde yapılmış. ademin geçici uyku hali onun ameliyat öncesi bayıltılması imiş. bayıltan ise bizim allah olarak tanıdığımız uzaylı bir tanırı. ademi bayıltma sebebi ise ameliyattan önce canı yanmasın diye yapılan bir iş. uzaylı tanrı bu ameliyat esnasında ademin kaburga kemiğinden bir parça alıyor. sonra o parçayı laboratuvar ortamında klonluyor ve genetik kopyasını alıyor. kromozomlarda gereken sayıyı rahatça tutturduktan sonra hazreti havva anımız yaratmış oluyor.

yani feministlerin bu kaburga meselesine o kadar da kafa takmalarına gerek yok. hem zaten kaburga kötü bir şey olsa millet tavacı recebe gidip kaburga dolması yemek için dünyanın parasını vermezdi boş yere.

(bkz: kaburga dolması)
her insanda bir başka anlam kazanan.

kemiklerin, deriyle birleştiği yerlerin öpülmelik olması da bir başka tabi. bir de uzanıp, kollarını uzatmadıkça belli olmayanları var bunun. bir de dokundukça dünyanın en muhteşem şeyine sahipmiş gibi hissettireni. değişik.
bazı kadınların bellerini inceltmek için en alt kısımdakilerini kestirdikleri kemiktir.
Kimyasal x.