bugün

türkiye cumhuriyeti devleti'nin, içerisindeki mevcut yapısını bir takım reformlarla geliştirmesinin, bir zaruret olduğu gerçeğini işaret eden sözdür.

stefan zweig'in bir denemesi olan ''Yıldızın Parladığı Anlar'' adlı kitabında sanki türkiye'den bahsediyormuşçasına şunları söylemektedir;

--spoiler--
''Çağları aşan bir kararın bir tek takvime, bir tek saate, çoğu kez de yalnızca bir tek dakikaya sıkıştırıldığı trajik ve yazgıyı belirleyici anlara, bireylerin yaşamında ve tarihin akışı içinde çok ender raslanır.''

''tutku varolmaktan değerlidir, hayatın anlamı hayatın kendisinden değerlidir.
kabuk değiştirmeyen yılan, ölür. aynı şekilde, düşüncelerini değiştirmesine engel olunan kafalar da kafa olmaları son bulur.

düşünen için zararlıdır, bir tek kişiye bağlı olmak. insan kendini bulunca, zaman zaman kaybetmeyi ve sonra yine bulmayı denemeli.''
--spoiler--

sanki son satırlarda kemalistlere; ''artık bu inadınızdan vazgeçin'' diyor gibi. ve ''mevcut başbakanınızın sizin hala bir başbakanınız olduğunu hatırlayın ve unutmayın, bilin'' der gibi.

artık değişmeyen tek şeyin değişmin ta kendisi olduğunu kabullenelim.
2. cumhuriyetçilerin düşünce biçimidir.Yılan olduğunuzu kabul ettiniz en nihayetinde, bu başlık ve takip eden yazar açıklaması itiraf niteliği taşır.