bugün

ah dostlarım biliyorum tuhaf bir durum ama kabristanda onuncu yıl marşı yerine fatiha okuyanlar da var, ben bunu gördüm.

güneşin utangaç bakışlarıyla içimizi ısıttığı, bitkilerin iki eliyle toprağı yırtıp özgürlüğe ulaştığı bir bahar sabahıydı lakin bu yeni doğuşların sembolü bahar bizim aile için solan bir gülün yasının da habercisiydi.

17 yıl önce bir bahar sabahı bu dünyanın tüm kötülüklerine sırtını dönmüş ve gökyüzünün en uç noktasında bir buluta tutunmuş, bizlere veda etmişti dayım, geride bizleri ve o çok sevdiği öğrencilerini bırakarak.

çocukluk işte dayımın öldüğü günü hatırlamıyorum lakin onun anısına her bahar tutulan yası biliyordum. Ben daha küçük bir çocukken bile her bahar ölüm yıldönümünde annemle kabri başına gelirdik dayımı, o yıllarını eğitimine vermiş bilim insanını, hep istediği gibi onuncu yıl marşı okuyarak anar, onun yetiştirdiği öğrencilerin geleceğimizin garantisi aydınlık gençlere dönüştüğünü muştulardık.

paşa kapısını geçmiş karacaahmet'in ruhumuza işleyen hüznünü genzimizde hissederek dayımın kabrinin başına gelmiş, onun istediği gibi dimdik, onurlu ve vakarlı durmuş onuncu yıl marşını okumaya başlamıştık.

bu esnada biraz ilerde başını kapatan yaşlı bir kadının bir kabir başına çömeldiğini ve iki elini göğüs hizasında "v" şeklinde kırıp avuç içleri yukarı gelecek şekilde bir şeyler mırıldandığını görmüştüm.

kadının mırıltıları duyabildiğim kadarıyla onuncu yıl marşıdan çok yabancı bir dilde söylenen bir şarkı gibiydi. kadın bir süre o şekilde şarkılar mırıldandıktan sonra iki eliyle yüzünü okşuyor gibi bir şey yapıp kabrin başından ayrılmıştı.

annem ve ben onuncu yıl marşını bitirir bitirmez ben hemen merakla sormuştum;
- anne yaşlı kadını gördün mü ne yapıyordu?
+ gördüm fatiha okuyordu fatiha..
- fatiha?
+ dua kızım dua, akşama kadar çetleşeceğine biraz yararlı bilgiler biraz genel kültür okusan bilirdin...
- ya ne alakası varya ben çet yapmıyorumki, hem fatiha öğrenip napcam, ben yaşlı mıyım?

birazdan arabamıza binmiş gidiyorduk ama benim aklımda hala kabir başında o tuhaf duyayı okuyan yaşlı kadındaydı.
inandığını şeyi yaşamaktır. sen nasıl inanmıyorsun ona göre yaşıyorsun, o adamda inanıyor ona göre yaşıyor.

sahi ya. bi saygı vardı ne oldu ona?
kesinlikle yobaz davranışıdır.
(bkz: guzel ironi)
arap ne diyorsa doğrudur'un arkasından gidenlerin yapacagı eylemdir.