bugün

evet, hepimiz biliriz ki halı saha maçlarında toptan anlamayan adam varsa, o stopere çakılır. bi ihtimal cüssesi büyükse, kaleyi kaplamakla görevlendirilir. o ihtimali es geçip yazımı, stoper oynayan kabiliyetsiz üzerine kuruyorum.

erkeksen, şu ahir ömründe çeşitli kategorizasyonlara maruz kalırsın. nedir?

efendi-piç

delikanlı-kırık

eli yatkın-iş bilmez

neyse uzatmayalım, bunlardan biri de "hasan iyi top oynuyor, o bizden olsun" tarzı bi nitelemedir. bu nitelemede olumsuz olarak yer bulan adam, defansta "gölge" savunma yapmak üzere, takımın teknik forvetleri tarafından görevlendirilir halı saha maçlarında.

maç ilerler, kondisyon zaafiyetleri ortaya çıkar; gelgelelim o jardel tipi koşmadan maç götüren forvetler, birden tam saha pres yapan hakan şükür kimliğine bürünürler top kabiliyetsiz arkadaşa gelince. "ulan bu nasıl olsa pas atamıyor, basıp kapayım da kaleye götürüp gol yapayım" zihniyeti bu ülkenin en kemikleşmiş gerçeklerinden biri.

gerek var mı? yok tabi amına koyim, bırakın o da zevk alsın.

şimdi satırlarımdan benim de yeteneksiz bi topçu olduğumu düşüneneler vardır mutalaka. o halde onlara gelsin: "zamanında sarıyerde top oynadım! sarıyerin sarıyer olduğu dönemlerdi. ikinci ligin tozunu attırıyoduk amskym".

edit: eneee eksi geldi, kurnaz var bak burda. kuntiz hatta.