bugün

Bahsi geçen olayı yakın bir arkadaşım aktardı bana. Olaya şahit olmuş. Bir gün bir AVM' de geziniyormuş sonra küçük bir kız çocukları olan bir aile geçiyormuş yanından, arkadaşım da kulak misafiri olmuş ailenin konuşmalarına. annesi kızına camekandaki oyuncağı göstererek kızım demiş sana bunu alalım mı? Çok güzel bir bebek. Kız şöyle bir bakmış annesine sonra da babasına çevirmiş o yuvarlak ışıl ışıl gözlerini ve annesine tekrardan dönerek: Hayır anne, bu çok güzel bir oyuncak bebek ama bana bunu alırsanız babam daha çok çalışmak zorunda kalır. O an baba haklı bir gurur ile gözlerindeki nemi silmiş ve bu küçücük bedene eğilerek onu gözlerinden öpmüş. Bu olay beni o kadar etkiledi ki. Bu küçük kız çocuğuna hayranlık duymamak elde midir? Bir kendi küçüklüğümü düşünüyorum da herhangi bir kıytırık oyuncağı anneme babama aldırmak için az mı yerlere yatıp ağlamadım. Bu kız çocuğu önce bana sonra hepimize bir hayat dersi veriyor. Bu küçük ama gönlü büyük öğretmene sevgilerimizi sunuyoruz. ( Kapitalizmin kölesi olduğumuz şu günlerde küçük bir kız çocuğunun şu bilince erebilmesine küçük bir olay veya ibretlik bir olay gözüyle bakmamamız gerektiğini düşünüyorum. Benim ön plana çıkarmak istediğim hikaye değil çocuğun küçük bir yaşta ulaştığı bilinçlilik hali.)