bugün

ne kadar üyesi varsa o kadar kabadayılanan temsilcidir.

sanki fabrikayı kendi yönetir, herkes onun için vardır. "siyaset yapmıyom haaa" diye atarlanıp, siyasetin de allahını yapar.

tulumlu siyasetçilerin en rezilidir.
tam anlamıyla bursanın en iyi mobilya sektörüne hammadde sağlayan fabrikalarından birinde çalıştım.buradada sendikalaşma vardı.ağaç iş sen patronundu.işçiler istedikleri zammı alamıyordu.bunun üzerine öz ağaç iş sene geçmeye başladılar.sendikasını değiştiren işçiler birer birer işlerinden çıkarıldı.bunun yerine yeni işçiler aldılar ve bütün yeni balıklar ağaç işe üye olmak zorundaydı.üye olmazsanız işe alınmıyordunuz.her yıl yapılan sendika sözleşmesinde çoğunluğu ağaç iş sen elinde bulunduruyor ve seçiliyordu.sözleşmenin devreye girmesiyle işe yeni alınan balıklar birer birer kapı dışarı ediliyordu.sendika temsilcisinin keyfi yerindeydi.patronun köpeği olmuş altına bmw çekmiş lüx bir hayat yaşıyordu ama onlar binler zor şartlar altında hala köle gibi hayata tutunmaya devam ediyor.burdanda tüm sendika temsilcilerinin karaktersiz ve beş para etmez insanlardan oluştuklarını belirtmek istiyorum.
bunların sarı renkli olanları eğer işçi işten çıkarılacaksa bunu bizzat tebliğ etmeyi bir kutsal görevmiş gibi yaparlar. yaparken işçi hak hukuk derse "bize sorun çıkartma yoksa..." diyerek üç noktalı kısmı patrona doldurturlar.