bugün

asıl başlık işte budur üstat butonunu yakalamaya çalışmakolacaktı, neyse
yeni olmasından kaynaklanıyor heralde, hep unutuluyor, ve o an hatırlandığından, tarafımdan hep tüh lan gene kaçırdım denilen eylem...
zor bir iştir ama sistemli çalışılırsa halledilebilir.

1. elinizde bir cd kalemini hazırda bulundurun.
2. oy butonuna basın, hemen açılan pencerenin yerini monitörde işaretleyin (özellikle sağ alt köşeyi).
3. şimdi kalemi işaretlediğiniz yerde hazır tutun tekrar oy butonuna basın. hemen iste budur ustat yazısını işaretleyin.
4. mouse imleçini işaretlediğiniz yere getirin, sürekli tıklayın ve tıklamayı kesmeden oy verme butonuna son kez basın.
5. artık iste budur ustat ın hiç bir şansı yoktur ve yakalanmıştır. sizin de bir favori entryniz oldu tebrikler.

edit:
4. maddede yazdığım olay, tıklamayı kesmeden nasıl oy butonuna basacaksınız ya!
(bkz: vurun oldurun beni!)
siz en iyisi oy butonuna bastıktan sonra tıklamaya başlayın. zaten açılması zaman alır. * *
sözlükten olmayan, konuyu bilmeyenler için iki alakasız şey gibi görünen kelimeler...Üzüntü ve muz kabuğu gibi.
(#1063974) no lu entryde de görülebileceği gibi...
(bkz: beterin beteri vardır)
(bkz: budur iste yi yakalama teknigi)
çok isteyip de alamama, alamadığı bir şeyi de çok isteme durumudur. katıla katıla güldüğünüz bir entry ardından kahkahalarınızın son saniyeleri oynanırken (eheh, heh, eh şeklinde son hıçkırıklardan ibaret), kafanızı sola doğru çevirirsiniz yavaşça gözleriniz kapalı,(bu eylem yapılırken sessizce vay şerefsiz diyebilirsiniz *), gözlerinizde bir ışıltı pekiyi pek güzel butonuna basarsınız(ağızda o yarım salak gülümseme), sonra dersiniz "ulan ben biraz önce dandik bi şarkıya oy verdim düdük, aynı şey mi o entry ve de şarkı. bi güzellik yapalım şu çocuğa"(tam bu esnada -ne güzel de konuşuyorum be- şeklinde kişi kafayı aşağı yukarı onay verircesine sallarsa bir ahenk yakalanabilir)o sırada aklınıza bir şey gelir. sağ elinizi şıklatırsınız(baş parmak-orta parmak-işaret parmağı *iyk yardımıyla)...adamlar yapmış abi edasında, işte budur üstat butonu gelir akla. bu sırada kafanız ise, hani kamyonetlerin falan önüne-arkasına koyulan sürekli kafa sallayan o sevimsiz köpekler var ya o ritmde hah buldum şimdi keyfiyle sallanmaktadır. kendinden emin bir şekilde basarsınız, ilkinde kaçtı sanırsınız. olmadı yine basarsınız hah işte şimdi geldi derken yine kaçar...umutsuzca 3-4...derken rakam 50'e yaklaşır.içinizde bırakın entry'e karşı olan aşkı, yazara karşı nefret başlamıştır. yazarsa nete geldiğinde ben adlı butona basar, egosu tavan yapar.yani sonuç olarak anlatmak istediğim entry'e duygusal bağ beslemeyin, en büyük aşk beşiktaşk gerçeğinden uzaklaşmayın ve de ayağınızı yorganınıza göre uzatın.