bugün

israil in uluslararası kamuoyunda haksız konuma düşmesi sonrasında şekil değiştirmiştir.
ortadoğu ülkelerinin uzun soluklu yönetimleri bilgece bir tavır takınarak, israil in kışkırtma politikalarına karşı sükunetlerini korumuşlar ve israil in yersiz ve gereksiz şiddet politikaları uluslararası kamuoyunu rahatsız eder hale gelmiştir.
istikrarını engelledikleri ülkelerdeki terör ortamını yeni elkaide oluşumlarını beslemek amacıyla kullanacak olan amerika ve israil böylelikle kanlı saldırılarına devam edebileceklerdir.
ırak ın işgali sonrasında ne kimyasal ve nükleer silah bulamayan ne de ırak a vadettiği huzur ortamını veremeyen amerika ırak ta önü alınamayan çöküşün ve terörün faturasının kendisine değilde, kana ve şiddete meyilli gösterdiği ortadoğu halklarına kesilmesini amaçlamaktadır.
petrol işin tabii ki dinamosudur.
uluslararası politikayı şekillendiren çelik kartallar aynı zamanda çatışma sonrasında sözüm ona istikrarı ve emniyeti temin edecekleri ortadoğu ülkelerinin yeni yönetimlerine tüm bu süreci fatura edecekler ve petrolü tam anlamıyla hortumlayacaklar, bu yetmezmiş gibi petrol piyasasındaki hakimiyetlerini de kat ve kat perçinleyeceklerdir.
domino etkisi olarak adlandırılan ortadoğu kaosunun temellerinde büyük ortadoğu projesinin yapı taşları netleşmektedir.
amerikanın ikinci dünya savaşı ve soğuk savaş döneminde edindiği korkunç tecrübe birikimi böylelikle daha net ortaya çıkmaktadır.
ne zamanki dünyanın eli kanlı savaş melekliğine soyunmuş prestij kaybetmiştir. işte bu göze alınmış kayıp dönemlerinşi takiben her zamamnki gibi ikinci büyük gücünü devreye sokarak yeraltından gerçekleştirdiği harekatlarla yarattığı kaosun üzerine barılş güvercini olarak inmiş ve kartal pençelerini gizlediği barış tesis edici rolüyle tekrar siyasetine haklılık kazandırmış ve eylemlerini mutlak zaferle sonuçlandırmıştır.
pentagonun ve amerikan istihbarat yeteneğinin gücü karşısında insan ürperti ile karışık bir hayranlığa kapılmadan duramıyor doğrusu.
dünya mazlum ulusları, düşmanını iyi tanımalı ve yeteneklerini, başarılarını küçümsemeden onunla mücadele etmenin yolunu bulabilmeli.
amerikayla mücadele etmenin yolu ne ona çok sokulmak ne de ondan çok uzak durmaktır.
kartalın çelik kanatları altında da, sınırsız bakışlarının erişebildiği en uzak menzilde de huzur bulamazsınız.
Böl, parçala, yok et. Bu ana politiklaıdır. ilk önce halkı her konuna böler,(din, dil, ırk), bölünme başarı kazandığında aykalanma ve iç çatışmalarla parçalar, yok edilme aşaması zaten bu iki durumdan istediği olur ve o ülke artık kolayca işgal edilir.
çin daha güçlenmeden evvel soğuk savaş döneminde ortadoğu bir karakoldu amerika için.aynı zamanda s.s.c.b de ortadoğuda at koşturuyor ve ortadoğuda resmen amerikan - s.s.c.b soğuk savaşı en acımasızca ortadoğuda uygulanıyordu.israil amerika için vazgeçilmez bir karakoldu.s.s.c.b de bir çok ortadoğu ülkesini destekliyordu.sonra soğuk savaş bitti.çinin son 30 yıldaki ekonomik büyümesinin önüne amerika geçemedi.özellikle son 15 yılda çindeki büyük iktisadi atılım amerikayı kısa sürede bunun önüne geçme ve gelecek 50 yılda dengeleri kaybetmeme adına ortadoğu projelerinde ciddi değişiklikler yapmak zorunda kaldı.
çin ile avrupa arasındaki ekonomik ilişkiler yarım yüzyılda amerikanın dünyadaki ekonomik gücünü yok edebilirdi.bu sebeble
çin ve avrupa arasındaki tam ortasında bulunan ortadoğuda kesin bir hakimiyet kurmalıydı.bu proje baba bush oğul bush ile kanlı bir biçimde ırak savaşıyla yoğun bir şekilde yaşandı.ancak maliyet, dünyadaki tepkiler rota değiştirmelerine yol açtı.
son dönemdeki ortadoğudaki domino etkisi wikileas belgelerininde etkisi çok büyük oldu.savaşı silahtan ziyade yavaş yavaş iletişim araçlarını kullanarak ortadoğu şekillendirmeye başladılar.wikilieas belgelerinde bütün ortadoğu liderleri ile ilgili yolsuzluklar zaten fakir halkı ayaklandırdı.
artık büyük ortadoğu projesi sadece silahla değil iletişim araçları kullanarakda şekillenmeye çalışılıyor.çinin yükselişi
ve avrupayla her sene giderek artan iktisadi dayanışması amerikanın zayıflamasını önleyecek oratadoğuyu amerikanın kendi elinde tutma projesinde son sahne domino etkisi.
yavaş yavaş şekillenmeye başlamıştır. diktatör rejimler yıkılıyor yerlerine laik, demokratik rejimler geliyor. bu arada el kaide afganistan ve pakistan'dan başlayarak suriye, yemen, libya, ırak gibi ülkelere yerleşiyor. terör eylemleriyle bu ülkelerdeki farklı etnik gruplar, mezhepsel, dini gruplar birbirine vurdulacak ve zamanla buralarda küçük küçük devletçikler kurulacak. bu arada müttefikler yeraltı ve yerüstü kaynaklarını bölüşüp ham yapacaklar. yani, böl parçala yönet.