bugün

Selimiye'den Maltepe Askeri Cezaevine sürgün olmuştuk. 1981 senesinin sonlarıydı. ismet Şahin ve küçük kardeşi Ömer ile A-Koğuşun da beraber kalıyorduk. idamların süratle gerçekleştiği günlerdi... Şahin kardeşler son mahkemeye çıkmışlar ve bizde büyük bir merakla onları bekliyorduk... Nihayet gürültü ile açılan demir kapılar felaketin habercisi olmuşlardı... idam cezasının tasdik olduğu haberi aramıza bomba gibi düştü... ismet Şahin ise oldukça metin bir ifadeyle suçsuz olduğunu söylerken bir yandan abdest almak için banyoya yönelmişti...

-Ben yapmadım bu olayı şahit olun, fakat bunu korkudan söylemiyorum darağacı da bana vız gelir, diyordu...

idama gidene kadar hep masum olduğunu söyledi . Aramızda ki bir iki evli arkadaştan biriydi ve hepsi birbirine yakın yaşlarda beş-altı çocuğu vardı... O gün ailesiyle açık görüş yaptırdı Cezaevi Komutanı Albay Halit Katay...

Gardiyanlardan dinledim... 20 Ağustos 1981 Perşembe günü şafak vakti Paşakapısı Cezaevinde sehpaya çıkarıldığında ;

-Beni bu cellada değil bari bir askere bırakında, sandelyeyi o çeksin derken, orada hazır bulunan zevat buna müsade etmemiş, ismet Şahin de kendine yakışanı yapmıştı. ipi boynuna takmışlar ama sehpada ayaklarının altında ki sandelyeye tekmeyi o vurmuştu...

Yusuf Ziya Arpacık