bugün

hani benim sevip sevmeme durumum yok. ben insan hakları v.s. bireysel hak ve hürriyetlere göre hayata bakarım. buna göre doğru ya da yanlış olan alakadar eder. bu her şey olabilir.
islamı sevmemeyi seçmek bireysel bir haktır. herkesin kendi bedenini kullanma hürriyeti kendi iradesinde biter, buna kimsenin müdahil olma hakkı yoktur. savunduğum liberal demokrasi de en radikal, en marjinal, en uç dini görüşten yana olanlar dahi savunup başkalarının hak ve hürriyet alanına girmeden dilediği gibi yaşayabilir. evet, bir kadınsa çarşafla da, mini etekle de. ben ikisinden birini seveyip ya da sevmeyeyim, müdahil olmam hak ve hürriyet ihlali yapmam demektir. işte buradaki gibi cehaletle ya da bu cahil yetiştiren devletimiz yüzünden ateistlerin bir kısmı ya da çoğu bireysel hak ve hürriyetleri ihlal ediyor. misal eleştiri, düşünce ve düşünce yayma hürriyetlerini başkalarının din ve vicdan hürriyetlerine tecavüz ederek yapıyorlar. ve bu son derece anti demokratik. hiç de modern olmayan bir eylem değil. ben küpe sevmem, takmam da. ama demokratiğim, takana zaten karışmam ve bunu savunmasına da toleranslıyımdır. çünkü benim toleranslı olmam, karşımdakinin hakkıdır.
hangi islam'ı sevmiyor bu insanlar? kafalarına sarık dolayıp din bezirganlığı yapanların anlattığı islam'ı mı sevmiyorlar? yoksa kur'an'ın anlattığı islam'ı mı?

(bkz: ateistler tüm dinlerin aynasıdır)
dine bakış sevgi üzerinden olmaz. sevmek sevilmek öznel kavramlar, seni seviyorum o halde varsın veya seni sevmiyorum o halde yoksun diye bir varlık kavramı olamaz. bir şey ya var ya yoktur. bu dindarların iyi veya kötü olmasıyla alakalı bir durum olmaz. iyilik veya kötülük, sevmek veya sevmemek bir şeyin varlığına veya yokluğuna delil olmaz. sonuçta tanrının varlığı bilimsel konuysa yada birileri onu bilim çerçevesinde ele alıyorsa. bu kendince kanıt, teori, hipotez, artık ne dersen onla olur. yoksa seni seviyorum varsın, çünkü duygularım var demekle bir yere kimse varamaz.
dinler genelde geçmiş zamanda ahlaki sistemi çökmüş, vicdansızlık egemen toplumlardaki kendi zamanının şartlarına göre iyi olan insanlarca yaratılmıştır. dinler iyilik üzerine kurulu dersek; her çağ, toplum, zaman, kültür için geçerli iyilik tanımı değişmektedir. konfiçyus, buda vb. ne bakabiliriz. pekala bunlara muhammed'de dahil. onun dinler tarihindeki yeri asla yadsınamaz. bizim doğadan kopup, kendimizle baş başa kalışımızın ürünüdür monoteizm. politeist tanrılar pekala tek, evren ve zamandan öte, tanımlanamaz bir hal almıştır. dinler modernizmin temelidir ve islam dinine de önemli bir yer var. bireyin, misal bir müslümanın dine ihtiyacı olabilir ve hakkıdır o. ama insanlığın herhangi bir tanrı ya da dine ihtiyacı yok günümüzde.
önemli olan insan hakları, vicdan, sevgi ya da saygı gibi ortak paydalarda bir araya gelebilmektir.
bkz: (#25344854)