bugün
- genç kızlıktan teyzeliğe geçiş13
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler19
- sözlük kızlarının don renkleri20
- azerileri çok seviyorum ne yapmalıyım11
- türkiyede çok abartılan arabalar15
- kanınıza rengini verir misiniz15
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı32
- anın görüntüsü17
- uzağı göremeyen insan8
- aristoteles'in orta yolu10
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz12
- bir sözlük kızı ile yakınlaşmak16
- manyak olmaya karar verdim silik olsun kampanyası14
- ak partiliyi çok fena döven chp belediye başkanı19
- akrep burcu9
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri16
- bik bik moderatör olsun15
- 22 şubat 2024 sparta prag galatasaray maçı14
- birini donuzlayarak ceza vermek9
- patiswiss16
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı10
- arkadaşlar biri var18
- karınıza range rover alır mısınız25
- kent lokantası niye bedava değil demek22
- boşuna yaşıyorum hissi18
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır19
- evlilik17
- akp seçmeni9
- ali erbaş13
- escort fiyatlarının güncellenmesi12
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi11
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi17
- icardi1905 silik olsun kampanyası27
- nervio'ya aşık olmak10
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı14
- futbolcu ismiyle nick almak14
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu37
- demet akalın'ın zeka seviyesi12
- gina carano9
- icardi19059
- türkiye işçi partisi9
- ellerim bos gonlum hos9
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi9
- 31 mart 2024 cumhuriyet halk partisinin zaferi8
- aynı dizileri tekrar tekrar izlemek8
- karımın çok mutlu olacağı gerçeği13
- kadınların boşanmış erkeğe bakışı9
- merfulu8
- sözlük kızlarının ayakkabıları18
- eloande'ye koca buluyoruz kampanyası8
müslüman ve islamiyetin emirlerini yerine getirmeye çalışan insanların olduğunu düşündüğümüz toplumun içinde %0.01 gibi oranın kitap okuduğunu düşünürsek niçin müslmanların (kaba tabirle) gavurlarla boy ölçüşemediğini anlayabiliriz...
islam ın ilime ne kadar önem verdiğinin kanıtıdır. oku, ama allah ın emrettiği şekilde oku kafana göre değil anektodunu insana hatırlatan emirdir.
akabinde de defalarca "düşünmek" ile ilgili uyarılar/emirler olduğunu idrak edemedikçe bir anlam ifade etmeyecektir. zira bir çok adam tanıdım ezberden kur'an okuyabilme yetisine rağmen "burada ne diyor rabbim?" sorusu karşısında kalakalan... okuduğunu anlamak, üzerine düşünmek gerek der ve çekilirim inime, en vahşi halim ile...
aynı zaman da kainat kitabını çevrendekilere duyuracak şekilde oku manasını da taşıyan bu ayet insanlara Allah'ı anlatmanın önemini de anlatmaktadır.
önceliğin eğitime ve öğrendiğini sorgulamaya verildiğini gösteren ayet.
başlıkta da olduğu gibi çoğunlukla eksik söylenen ayettir.
1- yaratan rabbinin adıyla oku!
tefsiri
rabbinin adıyla oku!. yani onun yüce adıyla, "allah" yüce ismi ile başlayarak oku. okumaya başla. yukarıda geçtiği üzere bu emir inerken, başlangıçta hira mağarasında hz. muhammed'in zatına melek gelip canına tak diyen şiddetli bir sıkıştırma ile yalnız "oku" demiş. o zamana kadar hz. muhammed okumak bilmediği için "ben okumuş değilim" yani okumak bilmem ki ne okuyayım? demişti. bunun üzerine yine şiddetli bir sıkıştırma ile "oku" demiş. o da yine "ben okumuş değilim" demişti. demek ki o ilk iki "oku" emri henüz kur'ân değil, okuma denilen işe başlamak için heceletme cinsinden hazırlayıcı bir emir teklif idi. kur'ân, üçüncü defaki sıkıştırmadan sonra olan iş bu "rabb'inin adıyla oku!" emri ile başlamıştı. şu halde bu emir, ilk inmesinde hem yaratıcı bir mahiyette hazreti peygamber'i okumazken okur yapmış, hem öğretici bir şekilde nazmı ile okunanı belirtmeye başlamış, hem mânâsı ile ilk vazifenin böyle yaratan, terbiye eden allah'ı tanıtmak ve onun ismiyle okumaya başlamak olduğunu yükümlü tutmak şeklinde anlatmıştır. bu başlangıçta şöyle demek olur: gerçi sen bu zamana kadar okumadın. "sen kur'ân'dan önce bir kitap okumuyordun." (ankebut 29/48) kitabın niteliğini, imanın esasının neden oluştuğunu bilmezdin... "sen önceleri kitap nedir iman nedir bilmezdin." (şurâ, 42/52) fakat işte yaratmak denilen işin sahibi olup kâinatı yaratan ve seni yaratıp yetiştiren, sana ve her işine sahip olan rabb'in seni kudretiyle şu anda bir okur yaptı, okunacak bir kur'ân, bir kitap indirmeğe başladı. böyle öğretildiği gibi o rabbi'nin ismiyle başlayarak oku!
"kur'ân okumak istediğin zaman, allah'ın rahmetinden kovulmuş şeytanın şerinden allah'a sığın." (nahl, 16/98) âyetinde de geçtiği üzere kur'ân okumanın hakikati, sözü rastgele söylemekten daha güzel bir şekilde düzgün olarak bağlayarak birbiri ardınca ağızdan sesle çıkarmaktır ki, gerek ezberden ve gerek yüzünden, gerek gizli ve gerek açık mutlak olarak okumak demektir. kitabın kitap olması için, gerçekten yazılmış olması şart olmadığı gibi, okumak için de mutlaka yazı şart değildir.
gözle mütalaaya (okumaya), zihinden hatırlamaya okumak demek de mecazdır. hakikaten kırâetin kemali ezbere okumaktır. hz. peygamber'in hadisinde söylendiği üzere yüzünden okumanın sevab ve fazileti, kavrama ve ezberlemeye vesile olmasından dolayıdır. resulullah'ın kırâati, yazıya ihtiyacı olmaksızın allah tarafından kendine böyle inmiş olan kur'ân'ı ezberinden en mükemmel şekilde okumaktır ki, kendi kendine veya namazda veya diğerlerine tebliğ için okumayı, okutmayı ve yazdırmayı kapsar. i̇şte eskiden hiç kitap okumamış, yazı yazmamış olan ümmî peygamber'e bu emir ile bir mu'cize olarak okunacak bir kitab verilmeye başlanmış ve kendisine yazmadan okuyacak okutacak, emir yoluyla yazdırtacak bir kırâet kudreti ihsan buyurmuştur. buna besmele ile başlanması da emrolunmuştur. ve bunun hikmeti, uluhiyet gereği olduğu da özellikle "senin rabbin" izafeti ile anlatılmıştır. hiç bir kitap okumadan ve kalem ile yazıyı bellemeden böyle bir kırâet mucizesi nasıl mümkün olur? gibi bir şüpheye meydan bırakılmaması için kalem işine kadar gelinmek üzere aşağıdaki gibi yaratıcılık vasfı (niteliği) ve yaratılışın başlangıcı ile uluhiyet hükmü hatırlatılarak ve açıklanarak buyuruluyor ki: o rabb'in ki yarattı, yani olmayan şeyi yaratmak kendisinin vasfı olan, yahut seni ve her şeyi yaratan rabb'inin ismiyle oku ki..
devamı için
http://www.kuranikerim.com/telmalili/alak.htm
1- yaratan rabbinin adıyla oku!
tefsiri
rabbinin adıyla oku!. yani onun yüce adıyla, "allah" yüce ismi ile başlayarak oku. okumaya başla. yukarıda geçtiği üzere bu emir inerken, başlangıçta hira mağarasında hz. muhammed'in zatına melek gelip canına tak diyen şiddetli bir sıkıştırma ile yalnız "oku" demiş. o zamana kadar hz. muhammed okumak bilmediği için "ben okumuş değilim" yani okumak bilmem ki ne okuyayım? demişti. bunun üzerine yine şiddetli bir sıkıştırma ile "oku" demiş. o da yine "ben okumuş değilim" demişti. demek ki o ilk iki "oku" emri henüz kur'ân değil, okuma denilen işe başlamak için heceletme cinsinden hazırlayıcı bir emir teklif idi. kur'ân, üçüncü defaki sıkıştırmadan sonra olan iş bu "rabb'inin adıyla oku!" emri ile başlamıştı. şu halde bu emir, ilk inmesinde hem yaratıcı bir mahiyette hazreti peygamber'i okumazken okur yapmış, hem öğretici bir şekilde nazmı ile okunanı belirtmeye başlamış, hem mânâsı ile ilk vazifenin böyle yaratan, terbiye eden allah'ı tanıtmak ve onun ismiyle okumaya başlamak olduğunu yükümlü tutmak şeklinde anlatmıştır. bu başlangıçta şöyle demek olur: gerçi sen bu zamana kadar okumadın. "sen kur'ân'dan önce bir kitap okumuyordun." (ankebut 29/48) kitabın niteliğini, imanın esasının neden oluştuğunu bilmezdin... "sen önceleri kitap nedir iman nedir bilmezdin." (şurâ, 42/52) fakat işte yaratmak denilen işin sahibi olup kâinatı yaratan ve seni yaratıp yetiştiren, sana ve her işine sahip olan rabb'in seni kudretiyle şu anda bir okur yaptı, okunacak bir kur'ân, bir kitap indirmeğe başladı. böyle öğretildiği gibi o rabbi'nin ismiyle başlayarak oku!
"kur'ân okumak istediğin zaman, allah'ın rahmetinden kovulmuş şeytanın şerinden allah'a sığın." (nahl, 16/98) âyetinde de geçtiği üzere kur'ân okumanın hakikati, sözü rastgele söylemekten daha güzel bir şekilde düzgün olarak bağlayarak birbiri ardınca ağızdan sesle çıkarmaktır ki, gerek ezberden ve gerek yüzünden, gerek gizli ve gerek açık mutlak olarak okumak demektir. kitabın kitap olması için, gerçekten yazılmış olması şart olmadığı gibi, okumak için de mutlaka yazı şart değildir.
gözle mütalaaya (okumaya), zihinden hatırlamaya okumak demek de mecazdır. hakikaten kırâetin kemali ezbere okumaktır. hz. peygamber'in hadisinde söylendiği üzere yüzünden okumanın sevab ve fazileti, kavrama ve ezberlemeye vesile olmasından dolayıdır. resulullah'ın kırâati, yazıya ihtiyacı olmaksızın allah tarafından kendine böyle inmiş olan kur'ân'ı ezberinden en mükemmel şekilde okumaktır ki, kendi kendine veya namazda veya diğerlerine tebliğ için okumayı, okutmayı ve yazdırmayı kapsar. i̇şte eskiden hiç kitap okumamış, yazı yazmamış olan ümmî peygamber'e bu emir ile bir mu'cize olarak okunacak bir kitab verilmeye başlanmış ve kendisine yazmadan okuyacak okutacak, emir yoluyla yazdırtacak bir kırâet kudreti ihsan buyurmuştur. buna besmele ile başlanması da emrolunmuştur. ve bunun hikmeti, uluhiyet gereği olduğu da özellikle "senin rabbin" izafeti ile anlatılmıştır. hiç bir kitap okumadan ve kalem ile yazıyı bellemeden böyle bir kırâet mucizesi nasıl mümkün olur? gibi bir şüpheye meydan bırakılmaması için kalem işine kadar gelinmek üzere aşağıdaki gibi yaratıcılık vasfı (niteliği) ve yaratılışın başlangıcı ile uluhiyet hükmü hatırlatılarak ve açıklanarak buyuruluyor ki: o rabb'in ki yarattı, yani olmayan şeyi yaratmak kendisinin vasfı olan, yahut seni ve her şeyi yaratan rabb'inin ismiyle oku ki..
devamı için
http://www.kuranikerim.com/telmalili/alak.htm
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar