islami faşizm geldiğinde atatürk dövmeliler

islami faşizm'i son dönemlerde daha baskın olarak hissediyoruz.
eskiden iki sevgili deniz kenarında rahatça oturabilirdi , şimdilerde ise sürekli kimlik kontrolü için gelen polisler adeta 'evinize siktirin gidin'' havalarında kontrol yaparlar.

medya bir yan dan sıkıştırılır , zaten iktidarın hali ortada , atatürk düşmanlarının artık bir değil beş değil onlarca gazete ve televizyon kanalları olduğu ortada , ordu zaten sinmiş durumda , başörtülü öğrenci kapıdaki güvenlik görevlisine ''beni içeri almassan başına iş açarsın '' demeleri ortdayken kimse islami faşizm gelmiyor diyemez.

zaten bunu diyenlerde ''bunları yemiyoruz abi'' sloganıyla susturulmaya çalışılır.

asıl konu islami faşizm geldiğinde atatürk dövmelilerin sorunudur , birer birer imha olacakları açıktır çünkü bedenlerinde rejimin onları imha etmesi için kötü bir sembol taşırlar.

"geldiğinde" sözü ile pasifizm ve teslimiyetçilik kokan önerme.

islami faşizm geldiğinde, her şey kendinin zıddını yaratır önermesinden hareketle, anti-islami bir grup oluşacağından ve islami faşizm de sırf o yüzden tam anlamıyla gelemeyeceğinden, islami faşistler götlerine baka baka uzayacaktır ve dolayısıyla, atatürk dövmeli kimselere hiçbir şey olmayacaktır.

bir direniş nişanesi olarak bedenlerinde taşıdıkları atalarının ismi ile onurlu mücadelelerine devam edeceklerdir.
gençliğe hitabeyi anlayarak okuyanlar ne demek istediğimi gayet iyi bilir.

hülle ile gelen hülleciden korkan, sonunda ya tutsak olur ya da hüllecinin çırağı. unutmayalım ki bu ülkenin tarihinde çoğunluk olup bir anda yok olan bir çok hilafet sevdalısı geçmiştir. hepsinin hedefi atatürk ü yok edip yerine kendi adını yazdırmak olmuştur. hepsinin sonu da aynı bitmiştir. tarih bize gösterir ki, bu topraklar kan ile sulansa, her karışında bir şehit de olsa, kendini adam yerine koyana değil eşşek yerine koyana giden bir millete sahip olduğumuzu ancak o milletin bir noktada eşşekliği bırakıp ayağa kalktığını unutmamak gerekir. o nedenle atatürk dövmesi olan kardeşlerimiz olmayan kardeşlerimiz ile aynı sükunette kalmalıdırlar.