bugün

gerçek olup olmadığı bilinmeden hakkında hep bir tabunun meydana getirildiği paşamızdır. lakin sorun sevilen sayılan birinin 'bu gerçektir, gerçek olandır' dediği her şeye inanan lümpen -izm insanlarıdır.

nasıl ki atatürk türk gencine, türkiye insanına sorgulama bilincini aşılamış ise, hatta ve hatta bununla yetinmeyip gayet normal bir şekilde islam'ı yorumlama, eleştirme eylemini uygulamış ise, bizlerin de pek tabii atatürk'ü eleştirme, düşünme hakkımız vardır. sevilen yönleri olduğu gibi, sevilmeyen yönleri de olabilir.

sorunu şu şekil anladıysanız yanılmışsınızdır; 'yani atatürk eleştirmese miydi, sorgulamasa mıydı, o kitabı yazmasa mıydı...'

hayır azizim, ''şüphesiz ki sorgulayan inanmak için en kısa yolu arayandır.'

http://www.youtube.com/watch?v=-WhBgEbc1Gg&feature=related
(bkz: hişt tövbe de hemen ona laf söylenmez).
can dündar yazısı

milliyet'in 3. sayfasında bir haber :

"12 yaşındaki kız internette tanıştığı adama kaçtı. "

sayfayı çevirin:

edirne'de sevişirken görüntülenen liseli kızın fotoğrafları...ve günlerdir mardin'den sivas'a kadar türkiye'nin dört bir yanından 12 -13 yaşında küçük kızlara tecavüz haberleri...

madalyonun bir yüzünde ağzı salyalı sübyancılar var. peki diğer yüzünde?...

alttan alta inanılmaz bir " ergen ihtilali "yaşadığımızın farkında mısınız? son zamanlarda bir lise mezuniyet balosunda bulundunuz mu hiç? gitseniz, gördüğünüz ağır makyajlı,cesur dekolteli, yüksek topuklu, cep telefonlu kızların 16 - 17 yaşında olduğuna inanabilir miydiniz acaba?

levent'te bir estetik kliniğinde görevli bir uzmanla görüştüm.

dinlediklerime inanamadım:

" 14 - 15 yaşında kızlar, ana babalarından habersiz gelip kaşlarını kaldırmak, fazla yağlarını aldırmak, selülit tedavisi yaptırmak istiyor " muş.

geçenlerde bir kız elinde angelina jolie ' nin fotoğrafıyla gelmiş ve " bunun ki gibi dudak istiyorum " demiş.

18' lik bir lolita da göğüslerini büyütmesi için yalvarmış.

" en büyük istekleri " neymiş biliyor musunuz?

zara'nın ya da diesel' in 34 bedenine sığmak...bunun için yarışıyorlarmış: " çünkü televizyonda gördükleri mankenler 34 beden giyiyor. onu giyebilmek için 44 kilo kalmaları lazım.

bunun için resmen aç geziyorlar. gün boyu yedikleri, bir kase yoğurt, iki tas salata, sigara, kahve ve kola... 500 kaloriyle yaşamaya çalışıyorlar. o yüzden vücutlarında demir, sodyum eksikliği var.

yanlış beslendikleri için vücutları hızla deforme oluyor, müdahale için de bize geliyorlar. "

uzman, bunun son 3 yılda gözlenen bir " patlama" olduğunu söylüyor:

"ben de anneyim, 18'lik ' lipolu ' (yağ aldırmış) kızları görünce dehşete kapılıyorum.

biriktirdiği 300 - 500 milyonla gelip; ' dudağımızı şişir' diyenleri ' bırakın dudağınızı da gidin kafanızı şişirin' diye geri yolluyorum. "

genelde üst gelir grubundan hastaları bulunan bir jinekoloğun gözlemleri daha da çarpıcı:

"genç nüfusta müthiş bir uyanma var " diyor. 17 - 18 yaşlarında lise öğrencilerinin kürtaj için başvurduğunu söylüyor ve bazı gözlemlerini aktarıyor :

batı'da ergenlik yaşı 16 - 17' den 11 - 12' ye geriledi.

amerika'da10 yaşa kadar düştü. genç kızlar annelerinden çok daha erken adet görüyor artık...

bunun, iklimden beslenmeye kadar pek çok nedeni olabilir ama en önemli nedenlerinden biri " psiko -

seksüel uyarımın artması "...yani, okulda, çevrede ve özellikle de medyada cinsel teşhirin yaygınlaşması... baştan çıkarıcı klipler, uyarıcı filmler, cinsellik yüklü diziler, çıplaklığa çağıran reklamlar, beyinde ergenliği erken uyandırıyor, cinselliğin keşfini hızlandırıyor.

özellikle varlıklı kesimden gençler, lise çağında, özentiyle büyük ve seksi görünme derdine düşüyor. karşı cinsi de sadece bir seks nesnesi olarak görüyor. anneleri mi? onlar da kızlarının ponponlu çorapları ve lastik ayakkabılarıyla genç görünme çabasında...

küçükler büyük, büyükler küçük görünmek için yarışıyor adeta...

kimseyi suçlamayalım; bu tablo bizim eserimiz:

iyi bir kalça sahibi olmanın, iyi bir kafa sahibi olmaktan daha fazla prim yaptığı bir ülkeden ne bekliyordunuz ki?

kafasını çalıştıranların kafasını koparırken, kalçasını çalıştıranları baş tacı eden bir toplumda nasıl çocuklara "

göğsünü değil, kütüphaneni büyüt " öğüdü verebiliriz ki?

yasak çare değil... beyin faaliyetine itibar kazandırmaya ve öncelikler konusunda topyekün bir hesaplaşmaya ihtiyacımız var.

bu toplum nereye gidiyor sizce..

evet can dündarı bu yüzden çok sever oldum. adam körü körüne bağlanmıyor putperestlerden değil.

http://www.youtube.com/watch?v=v4wqvtq7czk
burada da gökten indiği sanılan kitaplar diyen bir atatürk vardır.
çıkmıyorsa linkten youtuba mustafa kemal atatürk ün son meclis konuşması. yazarsanız çıkar.

yok bir de alkışlamışlar. buradan da görülüyor ki ateist deist insanların kurduğu ülkenin çocuklarıyız. ne kadar acı.
tabi böyle şeyler, atatürk gerçekleri insanları bilinçlendireceği yerde onun yoluna girmelerine sebep oluyor. haydi peşine takılın. adam anasını sikmiş olsa herkes ensest olacakmış. vay amına koyayım ne kadar salak insanlarımız var. bu kadar sevgi niye?
islam, araplar için devlet kurma yöntemidir. türklerin devlet kurması için, bir şizofrenin "bana vahiy geldi artık emirlerime uyacaksınız" demesine gerek yoktur.
araplar muslumanmidir ? Sorusunu gundeme getirmistir bence cunku ben musluman araplarin islamiyeti yobazlik ve gericilik icin kullandiklarini cok iyi biliyorum.
güncel Önemli Başlıklar