Ne komünizm ne kapitalizm hiç biri bu gercegin gizleyemez.

islâm size bir iş verdi diyelim. yani mesela ben bir kardeşime: "gel, allah adına din adına çalış" dedim ve onu davet ettim.

islâm, çalıştırdığı insanlara şu üç şeyi zaruri ihtiyaç kabul eder:
1- önce bir ev verir, barınma ihtiyacını giderir.
2- sonra ona bir eş verir, evlilik ihtiyacını giderir.
3- sonra ona bir binek (araç) verir, işlerini daha rahat yapmasını sağlar.

islâm, ondan sonra adama her ay düzenlice onun ihtiyacını karşılayacak kadar maaş verir. diyelim ki, adamın evini yaptı ve arabasını verdi ama adama yetmedi. bu sefer de zengine diyor ki, "gel bakalım buraya malının 40'ta 1'ini bu adamla paylaş" diyor. mesela allah, zengine vermiş 40 milyar. "sen bunun bir miktarını bu fakire, yetmeyene vereceksin" diyor ve o ihtiyacı olana ayrıca zekat veriyor.

ona zekatı verdi diyelim ama yine mi yetmedi? bu sefer de müslümanlar arasında yardımlaşmaya teşvik ediyor. yani allah'tan ve ahiret gününden korkan insanlara, müslüman kardeşlerinin ihtiyaçlarını ve sıkıntılarını gidermeleri yönünde onlara tavsiyede bulunuyor.

adama yine mi yetmedi? islâm, borç hukuku getirmiştir. ihtiyacı olan kişi malı olan bir müslümana "bir müddet bana bir miktar borç verebilir misin?" diyor ve o müslüman ihtiyacı olana borç veriyor. allah faizi haram kıldığı için, bu yüzden faizi de yok borcun. adam borcu aldı diyelim sonra borcunu ödemesi lazım ama sıkıntıya girdi ve borcunu ödeyemedi mi? islâm, vakıf sistemi getirmiştir. adam vakıflardan herhangi bir tanesine gidip "benim borcum var, ben borcumu ödeyemiyorum allah için bana yardımcı olur musunuz?" diyor ve vakıf adama yardım ediyor.

yine mi olmadı? islâm, emir sahiplerine (günümüzde makamlardaki söz sahipleri) müslümanların borçlarını üstlenmeyi sevk etmiş. yani peygamberimiz hz. muhammed (s.a.v.), mallar çoğaldıktan sonra zenginlik geldikten sonra "kimin malı varsa, malını miras olarak verin, hangi müslümanın borcu varsa onun borcu benim üzerimedir." diye peygamberimiz borçları kendi üzerine alıyor. işte islâmiyetin, bir insanın hayatına getirdiği mali/maddi sistem böyledir. huzur, refah, rahatlık, gelecek kaygısı olmayan mis gibi bir hayat, iş, eş, aş...

şimdi beşeri kanunlara (insan ideolojileri, insan hakları, demokrasi, özgürlük, kapitalizm vb. ideolojiler kanunlar, yasalar.) bakalım arada ne farklar var?

önce bir eviniz, bir arabanız ve bir eşiniz olması gerektiği ihtiyacınızı sizin gözünüze gözünüze sokuyorlar. çektikleri bütün filmlerde, çektikleri bütün dizilerde, insanlara gösterdikleri bütün reklamlarda insanları buna özendiriyorlar ama vermiyorlar. sadece özendiriyorlar. yani sen bugün o ekranın karşısına otur, oturduğundan kalktığına kadar aklında sadece şu kalıyor:

"ya bu dünyada ne kadar güzel nimetler, evler varmış, millet ne arabalara biniyor, millet nerelere tatile gidiyor, millet neler yiyip içip giyiyor."
diyorsun ama sadece diyorsun. başka hiçbir şey yok ve sana bunu kesinlikle vermiyorlar.

sonra, sana iş de vermiyorlar. hadi diyelim sana iş verdiler. vasfın yoksa asgari ücret veriyorlar. yani günümüz parasıyla 1300 tl ile sana iş veriyorlar. sonra sana diyorlar ki: "çocuğunu okula göndereceksin ve bunun parasını vereceksin. doğalgaz kullanacaksın bunun parasını vereceksin. elektrik kullanacaksın bunun parasını vereceksin. su kullanacaksın bunun parasını vereceksin. ihtiyaçlarının (erzak, market vs.) hepsini alacaksın bunun parasını sen vereceksin."

e sen 1300 tl ile bunların hangisini vereceksin? ev de vermediler sana? 500 tl kira versen hangi birini vereceksin? 2000 tl de alsan nasıl denk getireceksin? yani ay başı geldiğinde sana verdiklerinin hemen hepsini senden geri alıyorlar. e ihtiyaçları da sürekli senin gözüne gözüne sokuyorlar? her eve geldiğinde kadın ve çocuklar başının etini yiyorlar "şunu da istiyorum bunu da istiyorum" diye.

devlet bu sefer de diyor ki: "paran mı yok? gel sana borç verelim". devlet bankalar kurmuş, para lazımsa faizle kredi vereyim borç vereyim diyor. gidiyorsun bu sefer o krediyi çekiyorsun. e ödeyemiyorsun o krediyi, bu sefer geliyor sana zaten vermediği hakları da senin elinden kredi borcu olarak alıyor. sonra sen intihar ettiğin zaman da, utanmadan araştırma yapıyor "acaba şurada falanca ilde falanca ilçede bu kadar intihar edenlerin artmasının sosyolojik nedenleri nelerdir?" diye!

allah bunları kahretsin emi. işte intiharların artmasının sebebi bunlar. ihtiyaçları insanların gözüne gözüne sokuyorlar, sonra insanlara tutup faizle para veriyorlar, ondan sonra vermedikleri malı da tekrar insanlardan fazlasıyla geri alıyorlar.
Kimsenin inkar edemeyeceği gerçek.

Mesela kapitalizm;tartismaya gerek bile yoktur.

Komunizm ornegine de sovyet rusyasi yeterlidir kanimca. Halkin inim inim inledigi fasizan uygulamalar vs.