bugün

çok karşılaşılan bir sorun. inanmak bir yerde dogmadır. inanmış bir insana gidin, (bu örneği vermekten çok sıkıldım, ama olsun) yoğurt beyazdır deyin, o yoğurdun siyah olduğuna bir kere inanmışsa, aksini düşünmesi neredeyse imkansızdır. ama yoğurdun siyah olduğunu düşünen bir insana, yoğurdun aslında beyaz olduğunu anlatabilirsiniz. o da zaten bu yargıya düşünerek ulaşmıştır çünkü. ayrıca bir insanın fikirlerini değiştirmek istiyorsanız, ilk önce kendi fikirlerinizin de değişebilir olduğunu göstermek zorundasınız. sonra "bu halk uyuyor mu?", "insanların aklı nerede?", "olan bitenin farkına nasıl varmıyorlar?" falan filan. halk uyumuyor, çünkü uyunması gerektiğine inanmış. hayır halkın aklı orda burda falan da değil. olan bitenin bile farkında belki ama o bunu yapmaması gerektiğini hiç öğrenmemiş ki.. üstüne gidilsin, daha da bastırılsın; buzdolabı verilmeden önce kurana el de bastırılsın; sonra gelsin oylar, gitsin oylar..