bugün

Bu yazı kendim için değil zira pek umursamıyorum insanların davranışlarını fakat rahatsız edici boyuta ulaşana dek. Yine de objektif bir gözlemi ve analizi hep sevmişimdir.

Bugün yine her şey sıradan, beklemediğim bir şey ile karşılaşmıyorum. Beklenenler her zaman beklentiler değildir anlarsınız ya.

Yolda bir dedemiz tuhaf tuhaf bakıyor. Sahiden dedeler neden tuhaf tuhaf bakar hep uzun uzun bakarlar size merak ediyorlar galiba kimin oğlu kimin kızı vs kendileri ile konuşmayınca sana uzaylı gibi bakıyorlar. Kulağındaki kulaklık, elindeki çanta bile onların gözünde seni uzaylı yapıyor, ne kadar tuhaf 60 yıllık yaş farkındaki kopukluğa bak. Hoş 20-30 yıllık farklarda da büyük kopukluklar var.

Kopukluklar toplumun genel sorunu değil mi zaten. Neyin kopukluğu; teknolojinin, iletişimin, eğitimin kopukluğu.. Onların gençliğinde dedelerimiz,ninelerimiz çoğu şeyden bihaberdi. Tek amaçları karınlarını doyurup, çocuklarını sağsağlim yetiştirmekti.
Bilgileri sadece yaptıkları iş kadardı fazlasına ihtiyaçları yoktu. Neden fazlasına ihtiyaçları yoktu çünkü bilen kişi soru sorar, soru soran kişi cevap ister, cevabı bulan başka bir soru sorar. Soru sorulmasından en çok kim rahatsız olur. Cevap veremeyecek olan rahatsız olur. Öyleyse dedelerimizin algısını öğrenmeye kapalı hale birileri getirmiş olmalıydı. Birileri onlar kendi işlerine baksın bize ayak bağı olmasın demişti, bilgisiz toplum kolay idare edilirdi en nihayetinde. Yahut belli bir grubu zengin etmek varken ne toplumun A'sından Z'sine kadar eğitip aydın nesiller yetiştirmek isteyelerdi ki. Bu yüzdendi her şey yeniliğe kapalı şekillenen zihinler vardı. Bilgi tokuydular onlar her şeyi bilirdi yahut tv'de onlara söylerdi devlet baba doğrusunu. 3-5 tane ezberlediği sure ile namazlarını kılardı bu dedelerimiz ama islam hakkında detaylı bir araştırma yapmış mıydı , keşke yapabilseydi. Sokrates'e göre sorgulanmamış hayat yaşanmaya değmezdi ancak dedelerimiz ise kendi hayatlarından ziyade sizin hayatlarınızı sorguluyor. Sorgulamadığı iki şey ise din ve otorite ne kadar manidar değil mi.

Konu nereden nereye geldi sayın yazarlar ve okurlar işte böyledir bu işler. Toplumda karşılaştığımız en ufak davranışın yakın ve uzak tarihte olmak üzere bir çok sosyolojik psikolojik sebebi vardır. Bazen gülüp geçtiğimiz bazen sinirlendiğimiz davranışların temelinde neler yatıyor acaba bu başlık altında notlarımızı tutacağız.

edit: Konu bütünlüğü sağlandı.
Sürekli Yeni nesli kötüleyen insanlar hakkında

Her zaman karşımıza çıkar bu tipler bazen bizzat size karşı bazen ortaya konuşurlar.
Peki ne derler?
Yeni nesil ahlakı kaybetmiş , yeni nesil çalışmıyormuş hiç , yeni nesil ellerinde telefon geziniyorlarmış sadece , büyüklere saygı falan kalmamış oysa onların zamanında öyle miymiş.

Eveet , öncelikle yeni nesle gelişi güzel saydıranlar yanılıyor. Nasıl mı.

1. TEKNOLOJi ETKiSi : ilk olarak onların bahsettiği dönemde sadece radyo ya da siyah beyaz televizyon var ya da 2000'e kadarki dönemi düşünelim. Cep telefonların piyasaya yeni çıktığı zamanların ucuna yeni gelinen dönem. O dönemde globalleşme etkisini bu kadar göstermemişti. insanların dünya ile iletişimi sadece TRT 1 de gördüğü haberler ve kovboy filmleriydi. (O kovboy filmlerinin de zamanın da Amerikan sempatisi oluşturması için bedavaya verildiğini de ekleyelim.)
Dünya ile iletişimi bu kısıtlı olan insanlar ahlaki normlarını sadece atalarından çevrelerinden alıyorlardı bu sebeple çatışma çıkmıyordu. Bununla beraber kişinin dikkatini dağıtacak bir etken yoktu.
Şöyle ki : Genç kardeşimiz ders çalışmaya oturdu. Bir yanda bilgisayar içinde dünyaynın en iyi yazılımcıları şirketleri tarafından yapılmış oyunlar youtube da Ayşenin izleyeceği makyaj videoları, telefondan wp den gelen mesajlar vs milyonlarca yapacak dikkat dağıtacak şey var şu an ama önceki nesilde dikkat dağıtacak bir teknoloji yok ve şu an yeni nesli teknoloji bağımlısı diye nitelendiren bu kişiler televizyon karşısındad kalkmıyor, tüm bu dikkat dağıtıcı etkilere rağmen oturup ders çalışan genç kardeşimiz alnından öpülesidir.

2. iLiŞKi iHTiYACI :
Yeni nesilin yoğun olarak sosyal medya kullanmasının sebebi aile içinde veya çevresinde sağlıklı bir ilişki ve iletişim kuramıyor oluşudur. Bu bağlamda sosyal medya iki yönlü bir kullanım arz ediyor insanlara.
2.1 GÜVENLi BÖLGE (SAFE ZONE) : Bireyselleşmenin ön plana çıkması gerçekleşen suçların her an gözümüzün içine içine sokulması sonrası toplum içerisinde güvensizlik doğdu ve insanlar biri ile iletişime geçmeden önce süzgeçten geçirmek istiyor bu kişileri, dışarıda yüzyüze tanışılsa bile ilk iş sosyal medya hesabını incelemek oluyor insanların. Neden işte bu yüzden güvenmiyoruz birbirimize acaba psikopat tecavüzcü bir seri katil mi diye bakıyor insanlar birbirine

2.2 ONAYLANMA iHTiYACI : Neden herkes sürekli fotoğraf çekiyor. Dünyada bir kişi sadece kendisi kalsa sizce süslenip makyaj yapıp güzel güzel giyinip ya da kaslarının göstererek fotoğraf çekilmez değil mi.
insanlar kendilerini veya yaptıklarını birilerine göstermek böylece onların beğeni ve hayranlığını kazanmak istiyorlar bu kötü bi şey değil ancak usulü yanlış meme açarak ya da arabanın içinde BMW amblemini göstererek bu ihtiyacı karşılamak da tabi biraz akıl yoksunluğu ama o ayrı konu.

Peki bu gençler bu hale nasıl geldi?
Güvenli ilişki kuramıyorlar ailesi ile arasında iletişim kopuk. Sokağa çıksa komşularının hiçbiri ile konuşmuyor. Dizilerde filmlerde ona olması gereken kadın veya erkek tipini manipüle etmiş ve o garibim de onlar gibi olunca mutlu olacağını insanların onu seveceğini sanıyor.
Bu kadar manipülasyonun bilgi kirliliğinin içinde önceki neslin bu gençleri bilinçlendirmesi yönlendirmesi gerekirken.
YENi NESiLE SADECE SALDIRILMASI YANLIŞTIR.