bugün

hayalinde hiç hastalanmayan hiç saçı dökülmeyen hiç götünde kıl olmayan bir insan canlandırıp şimdiki insanları da onunla kıyaslayan ateisttir. halbuki mükemmel olan genel insan vücudu ve ondaki mantıktır. senin tekil vücudun değildir. allah senin götünde kıl olmayacağının garantisini vermedi insanı bir prototip olarak düşündüğümüzde ve radyasyondan stresten soğuktan ve bilimum hastalık yapıcı etkilerin hepsinden arındırdığımızda evet mükemmeldir fakat sen kardeş götündeki kılların nedenini ilk kez akrabasıyla sevişerek genlerini sikip atan atalarına sor.

diğer taratanda gariptir ki bu ateistler insan vücuduna burun kıvırırlar fakat masa tenisi oynayabilen bir robot için sayfalarca hayranlık yazısı yazabilirler.

edit: yahu kardeşim sporunu yapan ve doğal yaşayan bununla birlikte de genetik olarak atalarından bir bozukluk ya da hastalık miras almayan bir insan tip olarak demiyorum güzellik olarak demiyorum fakat fonksiyonel olarak düşündüğümüzde mükemmeldir. zaten ona mükemmel demezseniz ölüm sebeplerini reddedersiniz.

neymiş soğukta kalınca üşüyen insan nasıl mükemmel olurmuş.. ulan ev yapmayı, barınak yapmayı, giysi, soba yapmayı sağlayan beynin, vücudunun ya da senin dışında bir özellik mi? ayrıca bunu diyen kişi soğuktan korunmak için onlarca kilo yağ ya da 10 santimlik deri tabası karşısında hepten ''ben mükemmel değilim diye inleyecekti biliyoruz yani.

@ 4 bağırsaklar konusunda ise hiç duymadım. ama kesinlikle evrim propagandası olan bu önermenin doğruluğu alıntı yapmakla değil tıp dünyasında tartışılarak çözülebilir.
"radyasyondan stresten soğuktan ve bilimum hastalık yapıcı etkilen hepsinden arındırdığımızda evet mükemmeldir" başka ne kaldı abi.

not: müslümanım.
iki kere okuduğum halde ne demek istediğini anlayamadığım yazar beyanı.

(bkz: şimdi sen ne demek istedin)
(bkz: sen şimdi bunu mu demek istedin)
(bkz: demek istediğin bumuydu)
(bkz: sen mi bunu demek istedin)
doğada çıplak halde kalsa ölecek tek canlı olan insan varlığının mükemmel olmadığını iddia eden mantıklı kişidir.
benimkini henüz görmemiş ateisttir.
skolyoz olduktan sonra katıldığım önerme.
gerçekten mükemmel olsaydı sünnet olmamız gerekmezdi, apandis olmazdı, kuyruk sokumumuz olmazdı ve benzeri bir sürü işlevsiz uzvumuz olmazdı.
Dünyada yaşam tesadüf ile oluştu diyene bu konuda bir şey bilmiyoruz denilebilir zira belkide başka gelişmiş bir uygarlık prometeus misali gelip yaşamı başlattı.

Mal ateist dir.
Dünyadaki insan orjinal değildir yani güzel veya yakışıklı değildir hastalanır zayıftır ölür aklının sadece yüzde bilmem kaçını kullanır bunun sebebi ise dünyada bunlarla imtihan edilmemiz biri daha güzeldir biri daha uzun boyludur bunlar imtihan aracıdır orjinal insan ise allah ın rızasını kazanmış ki ondan önce ölmüştür bidaha allahın izni ile olmeyecektir dünyadaki en güzel veya en yakışıklı birinden kat kat daha iyidir aklını kıyaslanmayacak kadar iyi kullanır hastalanmaz bunu ancak dünyadaki çakma insan vücudu ile imtihan olduktan sonra ölüp eğer allah ın razı lığını kazandıktan sonra orjinal vücüd verilir. (bkz: kevser suyu içmek)
Tabiki mükemmel değil. Mükemmel olsa sonsuz olurdu fakat tıkır tıkır işleyen fevkalade bir sistem. allah ne güzel yaratmış.
insan vücudu en kusurlu yapılardan bir tanesidir!

Öncelikle iskelet sistemi dahi organları, vücuttaki suyu vs. taşıyacak kadar güçlü değildir. Yani olması gerekenden çok çok daha zayıftır.

insanın direkt bilinen hastalık sayısı minimum 3000 tanedir. Yani 3000 hastalıktan her hangi bir tanesi insanı rahatlıkla öldüre bilir. Bakterileri, mikropları vs. saymıyorum dahi.

Örneğin Kanser her insanın vücudunda bulunan kusurlu hücrelerdir (Salağa anlatır gibi söyleyeyim) ve bu kusurlu hücreler genellikle hiç sebebi açıklanamayacak kadar mantıksız şekilde birden bire çoğu bütün vücuda yayılır ve vücudu imha eder!

Kanser kişi Müslüman mı, Budist mi, Ateist mi Deist Yahudi mi, iyi mi yoksa kötü insan mı, zengimi fakir mi demeden her insanda sıklıkla görülür. Hatta o kadar sıklıkla görülür ki grip, soğuk algınlığı kadar yaygın bir hal almıştır!

Ayrıca insan beyni bir gorilden, möaymundan kat kat daha fazla kapasiteye sahip olduğu halde bir goril veya maymun ondaki kapasitenin hemen hemen tamamını hatta daha fazlasını kullanırken insanların büyük çoğunluğu sahip oldukları kapasitenin onda birini dahi kullanamaz!

Hem insanların tamamının Havva ve Ademden geldiği yani ensest ilişki sonucu oluşan kardeşler olduğu iddia edilir ama diğer yandan iki kuzenin evlenmesinden dahi ortaya genetik bozukluklar çıkar. Geçtim kuzeni aynı bölgede 200 sene yaşamış 300 Bin nüfuslu bir şehirde dahi sürekli o 300 bin kişi içerisinde evlenilince doğan çocuklar sürekli defolu dünyaya gelir!

Yani insandaki kusur say say bitmez.

Sadece insan da değildir! Misal Geyik neden hep Kurt, Aslan, Kaplan, Ayı vb. yırtıcıların besin kaynağı! Neden hep biri sürekli vicdansız olarak bir canlıyı parçalayıp karnını doyurmak zorunda, diğeri neden sürekli bir hayvana yem olmak, acı çekmek zorunda! Neden yavrusu sürekli gözünün önünde parçalanmak zorunda!

(Bu hayvanların tamamındaki genetik boukluklar, hastalıkalr vs. de say say bitmez, her şey kurt'un bir kuduz olmuş porsuk tarafından ısırılmasına bakar)

Madem mükemmel bir sistem, o zaman neden aslan 400 kilo, 5-6 metre zıplayan, 40-50 km hızla uzun süre koşan bir hayvanken ceylan bunların hiç birine sahip değil!
Öyle ya madem mükemmel bir sistem yaratacaksın canlılar neden güneş ışını, su vb. bir şekilde beslenecek şekilde yaratılmadı ki sürekli bir birlerini parçalayıp, hepsi birden sürekli cehennem hayatı yaşamak zorunda!

Not düşelim; Senin Ateist dediğin hiç bir insan keyfe bir gün Ateist olacağım deyip Ateist olmaz. Çünkü Ateist olmak zordur! Ahlaki değerleri dayandıracak hiç bir şey olmadığı için insanlık evriminin getirdiği ahlaki alışkanlıkları akıl, mantık, vicdan süzgecinden geçirmek, adil ve mantıklı olmak, vicdanı % 100 kullanmak zorundadır, haliyle dindar vb. insanlardan da çok daha vicdanlı ve adildir, çok daha ahlaklıdır.

Din gibi bin bir hurafe ile iddiası olan, inanmak için her hangi mantıklı bir kanıt dahi istemeyen şeye milyarlarca insan mal gibi inandığı için, Ateist mecburen Ateist olmadan önce bütün bu dinleri en ince ayrıntısına kadar inceleyip, değerlendirip, üstünde binlerce araştırma, değerlendirme, tez vs. okuyup,inceleyip sonra da kendin üstünde yıllarca felsefe yaparak bir sonuca varır, dinlerin tamamen uydurma, hurafe olduğuna delillerle kanaat getirince de Ateist olursun. Yani Ateist senin inandığını iddia ettiğin din hakkında senden daha bilgilidir!

Ateist bilimsel gerçek, bulgu, kanıt olmadan ve bunlar akıl, mantı, vicdan süzgecinden geçemediği sürece hiç bir şeyi var yada yok olarak kabul etmez! Tıpkı tanrı kavramı gibidir. Ateist tanrının olmadığına yada olduğuna değil, dinlerin iddia ettiği hiç bir şeyin tanrının varlığını ispatlayamayacağını, ayrıca dinlerde belirtilen tanrı kavramının hiç bir şekilde mantığa uygun olmadığını çünkü evreni ve bütün içindeki varlıkları yaratabilecek kapasitede bir canlının böyle gerzekçe dinler uyduracak kadar salak olamayacağını, dinlerdeki saçmalıkların böyle bir canlı tarafından yazılamayacağını gayet net görür!

Haliyle varlığı asla ispatlanmadığı, ispatlanamayacağı için tanrıyı da yok sayar!

Yani 20 yaşında 3 gramlık bilgi, ramazanda ATV de izlediğin Nihat Hatipoğlu vb. 3-5 dallamanın beynine çaktığı 3-5 salak söz ile gelip Ateist'i eleştirmek maymunun gelip matematik hocasını matematikle imtihan etmeye çalışmasına benzer!

Unutma ki Ateizm insanlık var olduğu günden bu yana vardır! Ancak dinler şunun şurası 10-15 bin senedir insan hayatında vardır! Tek tanrılı din Orta Asya Ön Türklerinde ortaya çıkmıştır, senin inandığın Hristiyanlık, Yahudilik, Müslümanlık vs. şunun şurasında 3-4 bin senedir mevcuttur!

Yani tanrı yoktur diyen hiç bir şeyi ispatlamakla yükümlü değildir! Ama tanrı vardır ve benin inandığım dindeki gibi diyorsan sen bunu % 100 gerçeğe, bilime, akla, mantığa dayalı elle tutulur kanıtlarla kanıtlamak zorundasın!

evrende bazı şeylerin dengeli görünmesi, güzel görünmesi bunların tanrı tarafından yaratıldığına delil olmadığı gibi hele de bu tanrının eğer varsa senin inandığın din ile ilgili olup olmadığını hiç bir şekilde kanıtlamaz!
Bu insan Nedir?

inanırsınız inanmazsınız sizin bileceğiniz iş sözlük; ama dikkatinizi çekerim.

"“Yaratılmışların en şereflisi” olarak tavsif edilen insanın; kalbî, vicdanî ve ruhî boyutlarındaki sırlı güzellikleri, dergimizin orta sayfalarına bırakarak, burada sadece maddî bedenine ait mu’cizevî rakamları incelemeye devam edelim. Bu ölçü ve rakamları verme gâyemiz insanları sayılar içinde boğup, kafalarını karıştırmak değil. Bütün bunlardan muradımız, tek saç telinin bile ölçüsüz ve hesapsız yapılmadığını; her hücrede binlerce hikmetli güzelliğin ne kadar hassas ölçülerle inşa edildiğini; dolayısıyla tesadüflerle, bu muhteşem varlığın ortaya çıkarılmasının mümkün olmadığını göstermektir.

*****Hücreler
Bir insandaki toplam hücre sayısı 100 trilyon
Bir insandaki farklı hücre çeşitleri 210 kadar
Her saniye ölen hücre sayısı yaklaşık 50 milyon
Her saniye yeni yaratılan hücre sayısı yaklaşık 50 milyon
Toplam alyuvar sayısı (eritrosit) 25 trilyon
Toplam akyuvar sayısı (lökosit) 25-100 milyar arası
Toplam sinir hücresi sayısı 30 milyar
(Bir sinekte 100 bin, fare beyninde ise 10 milyon sinir hücresi vardır)
Beyin kabuğundaki (korteks) sinir hücresi sayısı 10 milyar
Beyincik korteksindeki hücre sayısı 10 milyar
Bütün sinir hücrelerinin toplam sinaps sayısı 100 trilyon
Normal hâlde günlük ölen sinir hücresi sayısı 50.000-100.000
Bir hatırlama sürecinde faal olan beyin hücresi sayısı 10 milyon-100 milyon
Mide asiti üreten hücre sayısı (erkekte) yaklaşık 1 milyar
(kadında) yaklaşık 820 milyon
En küçük hücre olan spermlerin boyu 3-5 µm
Beyindeki glia hücrelerinin boyu 5 µm
En büyük hücre olan yumurta hücresinin çapı 100-120µm
Bir karaciğer hücresinin ortalama büyüklüğü 30-50µm
Bir alyuvarın çapı 7 µm
Bir böbrek hücresinin çekirdeğinin çapı 6,2 µm
Metafazda dizilmiş kromosomların toplam genişliği 4,5 µm
Omurilikteki ganglion hücresinin çekirdeğinin çapı 1,2 µm
Bir mitokondrinin çapı 0,5-1,2 µm
Bir lizosomun (parçalayıcı enzim taşıyan organel) çapı 0,2-0,5 µm
Bir mikrovilli (barsak hücresindeki çıkıntılar) kalınlığı takriben 100 nm
Bir ribosomun çapı 12-20 nm
Hücre zarının toplam kalınlığı 8,0 nm
Hücre zarındaki bir bağlantı bölgesinin (nexus) çapı 3,0 nm
DNA çift spiral zincirinin çapı 2,0 nm
Bir aminoasit molekülünün boyu 0,8-1,1 nm
Bir atomun çapı 0,1-0,5 nm
Anüs örtü epitel hücresinin ömrü 4,3 gün
Üst deri (epidermis) hücresinin ömrü 19,2 gün
Kalınbarsak örtü epiteli hücresinin ömrü 10 gün
incebarsak mukoza hücresinin ömrü 1,4 gün
Sonbarsak (rektum) mukoza hücresinin ömrü 6,2 gün
idrar torbası (mesane) epiteli hücresinin ömrü 66,5 gün
Dudak epidermis hücresinin ömrü 14,7 gün
Ayak tabanı epidermis hücresinin ömrü 19,1 gün
Nefes borusunu (trake) döşeyen epitel hücresi ömrü 47,6 gün
Akciğer alveol hücresi ömrü 8,1 gün
Midenin giriş bölgesini (cardia) döşeyen epitel hücresi ömrü 9,1 gün
Midenin çıkış bölgesini (pylorus) döşeyen epitel hücresi ömrü 1,8-1,9 gün
Kulak içini döşeyen epitel hücresi ömrü 34,5 gün
Alyuvarların ömrü 120 gün
Nötrofil akyuvarın ömrü 4-5 gün
Eosinofil akyuvarın ömrü 10 gün
Lenfositlerin ömrü 5 günden senelerce
Monosit akyuvarın ömrü aylarca
Karaciğer hücresinin ömrü 222 gün
Böbrek epiteli hücresinin ömrü 286 gün
Tiroid epiteli hücresinin ömrü 287 gün
Kemik hücresinin ömrü 25-30 yıl
Sinir hücresinin ömrü ömür boyu çalışırlar
Bölünerek sayılarını artıramayan hücreler yumurta hücresi, beyin
ve sinir hüceleri, kıl soğancığı
hücresi, terbezi hücreleri
1µm (mikrometre)= 1/1.000 (10-3) mm
1 nm (nanometre)= 1/1000µm= 1/1.000.000 (10-6) mm

Hücrelerimizin enerji santrali olarak bilinen, uzun çubuk şeklinde iç içe geçmiş iki zardan yapılmış, krista adı verilen içteki zarının kıvrımlarında solunum enzim ve koenzimleri bulunan, mitokondrilere bir bakalım:

Bir sinir hücresindeki mitokondri sayısı 10.000 kadar
Bir karaciğer hücresindeki mitokondri sayısı 2500
Bir mitokondrinin ortalama çapı 0,2 µm
Bir mitokondrinin incebağırsak hücresindeki çapı 0,5-1,2 µm
Bir mitokondrinin ortalama boyu 5-6 µm
Bir mitokondrinin incebağırsak hücresindeki boyu 2 µm
Karaciğer ve böbrek hücresindeki mitokondrinin ömrü 5-12 gün
Kalb kası hücresindeki mitokondrinin ömrü 10-31 gün
Mitokondrinin hücre içindeki nispeti………ince bağırsak hücresinin %13,34’ü
Karaciğer hücresinin % 13,22’si
Mitokondrideki protein nispeti % 70
insan hücresindeki toplam DNA’ya göre mitokondrideki DNA nispeti % 1
Mitokondri içindeki taneciklerin (granül) çapı 30-50 nm
Mitokondri içindeki enzimlerin sayısı 100’den fazla
Mitokondrinin kendisine ait ribozomların büyüklüğü 12 nm
Hücrenin içindeki önemli bir fabrika olan ve DNA’dan aldığı şifrelere göre
aminoasitlerden protein dediğimiz temel yapıtaşlarını üreten ribozomlara da bir bakalım:
Ribozomların üzerine yerleştiği endoplazmik retikulum zarlarının kalınlığı 7-8 nm
Endoplazmik retikulumun iki zarı arasında kalan odacıkların genişliği 40-70 nm
Bir mililitrelik akciğer dokusundaki hücrelerin içindeki endoplazmik retikulum
zarlarının toplam yüzey alanı 10 m2
Bir ribozomun çapı 12-20nm
Bir ribozomun inşa süresi 6 saat
Sitoplazmada ribozoma bağlanan mRNA’nın çapı 1,5 nm
Bir karaciğer hücresindeki ribozom sayısı 4 milyon
Karaciğer hücresinde ribozom inşası saniyede 180 tane
Bir retikülosit (yeni yapılmış alyuvar hücresi) içindeki ribozom sayısı 30.000

Hücre içinde salgı ürünü sentezleyip depolayan Golgi cihazı, sindirim organeli olarak çalışan
ve içinde parçalayıcı enzimler taşıyan Lizozom ve Peroksizomlarla ilgili rakamlara bir bakalım:
Bir golgi sahasındaki zar keseciklerin sayısı 5-10
Bir bez hücresindeki golgi sahalarının sayısı 100-200
Bir karaciğer hücresindeki golgi sahalarının sayısı 250
Golgi cihazının büyüklüğü 0,3-1,5 µm
Karaciğer hücresindeki golgi cihazının bütün hücreye nispeti .% 2
Hücrede eksiksiz bir golgi cihazının yeniden inşası 20 dakika
Golgi ile endoplazmik retikulum arasındaki taşıyıcı keseciklerin çapı…..yaklaşık 50 nm
Bir lizozomun çapı 0,2-0,5 µm
Lizozom içindeki PH-değeri 5
Sitoplazmanın pH-değeri 7
Lizozom içindeki farklı enzimlerin sayısı 40’dan fazla
Peroksizomların çapı 0,3-0,5 µm
Bir karaciğer epiteli hücresindeki peroksisom sayısı yaklaşık 1000

*****KAS ve HAREKET SiSTEMi
insan vücudundaki bütün kasların sayısı yaklaşık 640
iskelet kaslarının sayısı yaklaşık 400
Kasların toplam vücut kitlesindeki nispeti yaklaşık % 40-50
Gülme esnasında kasılan kasların sayısı 15
Yüzün buruşturulmasında kasılan kasların sayısı 43
Vücuttaki bütün kasların bir günde yaptığı toplam iş yaklaşık 3.106 N
(Bir vincin 6 tonluk ağırlığı 50 m yükseğe kaldırmasına eşdeğer)

*****Vücuttaki bazı özel kaslar

M. sartorius (terzi kası); uyluk kemiği boyunca çapraz veya diyagonal şekilde uzanır, vücuttaki en uzun kastır.
M. glutaeus maximus (kalça oturak kası); üzerine oturulan bu büyük kas, vücutta en kuvvetli kasılan kastır.
M. stapedius (üzengi kası); orta kulaktaki stapes (üzengi) kemiğini hareket ettiren bu kas, 1,2 mm uzunluğu ile vücuttaki en küçük kastır.
M. latissimus dorsi (yassı sırt kası); vücuttaki en büyük kastır.
Kasların iş yapabilmesi için, kan vasıtasıyla getirilen enerji ve oksijene ihtiyaçları vardır. Yapılan işe göre gerekli miktardaki kanın ilgili kasa yönlendirilmesi için, damarların kontrolü otomatik yapılır. Eğer bu faaliyetler insanın kontrolüne bırakılsaydı, insanoğlu bir tek damar ve kasa bile hükmedemezdi.
Dinlenme durumunda (70 kg’lık bir insanda)
Kaslardan geçen kan miktarı 900 ml/d
100 g kas dokusundan geçen kan miktarı 3 ml/d
Kalbin dakikada pompaladığı kanın
(5,4 l/d) kaslardan geçen miktarı % 17
Toplam kasların oksijen ihtiyacı yaklaşık 60 ml/d
Âzami çalışma durumunda
Kaslardan geçen kan miktarı 20.000 ml/d
100 g kas dokusundan geçen kan miktarı 60 ml/d
Kalbin dakikada pompaladığı kanın
(25 l/d) kaslardan geçen miktarı % 80
Toplam kasların oksijen ihtiyacı 3-3,5 l/d

l= litre=1 dm3, ml=mililitre=1 cm3 = 10-3 l, d=dakika=60 s. s=saniye
ms=milisaniye=10-3 s m=metre, nm=nanometre=10-9 1µm=mikrometre=10-6
N= Newton, güç birimi m. kg. s-2 mV= milivolt (elektrik)"

Sızıntı Dergisinin muhtelif yazılarından derlenmiştir.
Madem allah var niye bu kadar kusuru birakmis der.
Gereksiz organlari, kaslari, tendonlari, kikirdaklari saymayacagim. Cunku zaten vereceginiz cevap belli.. Allahin hikmetinden sual olunmaz...
Ulan dindos...
Öküz evladım, 500 yıl önce, hatta bundan 200 sene önce yer yüzünde kimyasal, radyasyon (insan üretimi radyasyon) diye bir şey mi vardı ey be katıksız öküz oğlu öküz!

200 sene önce 2000 sene önce neden insanlar kanserden ölüyordu lan bacaksız dallama?!?
hande ateizi ile akrabalığı söz konusu olabilir.
diş çürümesini örnek olarak gösterebilir.