bugün

ilk olarak insanların bilimsel olarak bir hayvan türü olduğunu anlaman gerekiyor. Tıpkı hayvanlar gibi nefes alıyorsun, terliyorsun, hareket ediyorsun, vücudundaki sistemlerin hepsi diğer hayvanlarınkiyle aynı... Aklına ne geliyorsa, hepsi hayvanlarınkiyle aynı. Zekan hariç. insan, bildiğin gibi, diğer hayvanlardan çok daha zeki. Ama her hayvanın kendince üstünlükleri olduğunu da unutmamalısın: Çitalar mesela çok hızlı koşuyorlar, hatta Dünya'nın en hızlı kara hayvanları! Balinalar onlarca kilometre uzağa seslerini ulaştırabiliyorlar mesela! Maymunlar ağaçların üzerinde saatte 60 kilometre hızla hareket edebiliyorlar. Kartallar kilometrelerce uzaktan yumruğun büyüklüğündeki bir fareyi görebiliyor. Bunların hiçbirini insan yapamaz. Ancak insanın yaptıklarını da diğer hayvanlar yapamıyor. Sonuçta her hayvanın birbirinden üstün ve eksik tarafları var.

işte insanın bir hayvan türü olduğunu, sadece onlardan zeka açısından ileride olduğunu (ama birçok diğer konuda geri olduğunu) anladığında, doğayı daha yakından anlamaya başlayabilirsin. Doğada canlılar sürekli farklılaşıyorlar. Bu farklılaşma senin büyümen, basket oynayıp uzaman, güneş altında kalıp kızarman ve bronzlaşman, düşüp kolunu kırdığında (umarım böyle bir şey olmaz) kolunda yara izlerinin ömür boyunca kalması gibi değil ama. Her canlı hayatta kalmaya çalışıyor ve ömrü boyunca en azından bir defa ürüyor, üremeye çalışıyor. Bilmiyorum kardeşin var mı ama eğer ki varsa, eminim ki senden oldukça farklı görünüyordur. Her çocuk, anne babasına az çok benzer şekilde; ancak ondan farklı özelliklerle doğuyor. Bu bir hayvan türü olan insanda da böyle, diğer hayvanlarda da böyle. Bize her tavşan, her sincap aynı geliyor; ancak aslında bilim insanı olursan ve daha yakından inceleyecek olursan her birinin çok farklı olduğunu görebilirsin, birçok açıdan: renk, ses, davranışlar, boy, güç ve diğer binlerce özellik...

işte bu farklı özellikler, doğada canlılara avantajlar ve dezavantajlar sağlıyor. Düşün ki sinan akçıl'ı ormana bıraktık ve birçok vahşi hayvanla mücadele etmesi gerekiyor. (bırakıp kaçabilirsin orası ayrı) Sence annesinden doğduğunda bir bacağı diğerinden kısa doğsaydı ve bu yüzden düzgün koşamasaydı mı daha rahat hayatta kalırdı, yoksa daha güçlü olabilmesini sağlayan, daha hızlı koşabilmesini sağlayan bir kas yapısını mı genetik olarak miras alsaydı daha rahat hayatta kalabilirdi? Elbette ikincisi. Çalışmayla kendini çok fazla geliştirebilirsin; ancak özellikle doğada, insan dışındaki zekası daha düşük olan hayvanlarda anne-babadan alınan özellikler çok daha önemlidir. Çünkü doğada hayvanlar kendilerini geliştirmeye çalışmazlar, hayatta kalmaya ve üremeye çalışırlar. Dolayısıyla anne-babadan alınan genler çok önemlidir.

Tıpkı sinan akçıl gibi, doğadaki her hayvan da anne babasından farklı özelliklerle doğabilir ve dediğim gibi bunlar avantajlar ve dezavantajlar sağlayabilir. Peki, doğada avantajlı özelliklere sahip olanlar mı daha kolay hayatta kalır ve ürerler, dezavantajlı olanlar mı? Buna da cevabı kolaylıkla verebileceğini sanıyorum: avantajlı olanlar. Böylece ne olacak peki? Anne babasından aldığı ve kendisini avantajlı kılan genleri o da kendi yavrularına aktarabilecek, çünkü daha kolay hayatta kalabilecek ve üreyecek. Böylece belli bir ortamın şartlarına en uygun olanlar hayatta kalacak, diğerleri ise elenip gidecek. Onlar elendiğinde, kendilerini doğada zayıf kılan genler de yok olacak (düşün ki bunlar üreyemiyorlar ve böylece o genler de yok oluyor).

Şimdi soruna gelelim, bu ön bilgilerden sonra: Sen nereden geliyorsun? Nasıl oluştun? Sen, normal bir şekilde her insan gibi anne ve babandan oldun. Senin annen ve baban da öyle. Onların anne babaları da... Ancak dediklerimi unutma: Her canlı, anne babasından farklı doğuyor. Bu farkları 2-3 nesilde anlamak mümkün değil. Mesela deden için sen her zaman bir insansın. Senin için de deden öyle. Ancak belki dedenin şunu dediğini duymuşsundur : "Bu yeni nesil çocuklar da amma uzun be kardeşim!" işte bu nesiller bazında olan büyük değişimler, evrimsel süreci anlatmaktadır. Eğer ki daha eskilere gidersen, nesillerin çok yavaş olarak birbirinden iyice farklılaştığını göreceksin: Dedenin dedesinin dedesinin dedesinin dedesinin dedesinin dedesinin dedesinin dedesinin dedesinin (...) dedesini düşün (bu şekilde 35.000 "dede" öncesine gideceğiz!). Bu canlı, Milattan Önce 1.000.000 yılında yaşamış olabilir mesela. Ancak bizden o kadar farklıydı ki, bildiğimiz anlamda insanlara az çok benzese de, bu kadar farklı bir canlıya hemen "insan" demek pek kolay değildir. Tabii bu kişiyi deden olarak düşünme. Çünkü zaten günümüzdeki bütün insanların ortak "dedesi", günümüzden 70.000 yıl kadar önce yaşayan, bildiğimiz haliyle insanlar. Bizim bahsettiğimiz çok çok daha eskisi...

Bu daha bir şey değil. Daha da geriye gidecek olursan, aynı nesilden elde edeceğin canlıların sana giderek daha da az benzediğini görmeye başlayacaksın. işte insan oradan geliyor. Sen geriye gittikçe, farklı hayvanlar olarak bildiğimiz canlıların "dede"leriyle bizim "dede"lerimizin ortak olmaya başladığını görüyoruz. Ama hatırla: Bu dediğimiz, milyonlarca yıl önce oluyor. Mesela, insanların en yakın biyolojik kuzenlerimiz olan şempanzelerle dedelerinin ortak olduğu zaman bundan 6.400.000 (altı milyon dört yüz bin) yıl önce! Bu, 160.000 "dede" öncesi demek! insan, kendisinden önceki diğer hayvan türlerinden geliyor. Yukarıda anlattığımız gibi, ömrü içerisindeki değişimlerle değil, anne-babasından doğan her neslin farklı avantajları ve dezavantajları olmasından ve bunların doğada seçilmesi ve elenmesinden kaynaklanan bir farklılaşmayla var olabildik. Hayvan olduğumuz gerçeği bir aşağılama ya da çocukların (ve hatta koca koca insanların) kendi arasında kullandığı "Hayvansın!" gibi bir hakaret sözcüğü gibi düşünülmemeli. Bu sadece bilimsel bir sınıflandırma. insanın birbirine küfür etmek için kullanması bilim için önemli değil.
leylekler getirdi.
Peçeteden kendi imkanlariyla dünyaya geldi.
gaz ve toz bulutu rasgele bir araya geldi, insan oluştu. ama bu esen rüzgarlar bir sinek bile oluşturmuyor o ayrı mesele. şans işte.
Tesadüfen. Oops!
Yazılan bilimsel makalelere yine bilimsel makalelerle cevap verilir. Boş boş konuşarak bilimi susturamazsınız. Ya da susturduğunuzu zannedersiniz.
ilk insan diye bir şeyin aslında hiç var olmaması. http://www.youtube.com/watch?v=tbuGsGiuFoY&t=1s mantığını bu video anlatıyor.

ayrıca adem değil, ademler diyeceksiniz.

bide insan biyolojik olarak halen daha maymundur zaten. insan gibi ayrı bir sınıflandırmaya tabi değildir. kuyruksuz maymun sınıfındadır.
valla ben spermdim ilk başlarda.