bugün

kelime kartları, en az 5000 kelime öğrenmek ve altyazısı ingilizce olan türkçe film izlemek. (yoksa bunun tersimiydi.)
ingilizce altyazılı oyunlar oynayabilirsiniz. cod, gta, battlefield vs vs.
derneğimize üye olun.

(bkz: orta seviye ingilizce bilenler dayanışma derneği)
grameri sağlamlaştırıp bol pratik yapmaya çalışın, ingilizce filmleri önce türkçe altyazılı, daha sonra ingilizce altyazılı izleyin. yurtdışına gitmeye çalışın ama orada da türk bulmayın sakın!
ingilizce şarkılar dinlenerek ve çevirilerini inceleyerek de farkında olmadan ingilizcenizi geliştirebilirsiniz.
az bi ingilizceniz varsa skype den ıngiliz hatun düşürüp pratik yapın.
konuşmaktan çekinmeyin.
çeviriyle falan başlamayın. sonuçta geliştirme değil öğrenme aşamasındasınız.
-temel grammeri aldıktan sonra yabancı basım kitaplardaki* etkinlikleri çözün ve daha ileri seviyede grameri yine ingilizce kitaplardan alın.
-bu süre zarfında bol bol dizi izleyin. ama tarzınıza da uysun ki sıkılmadan ilerleyin. diziler filmlerden daha etkilidir çünkü belli bir aksana daha fazla süre maruz kalıp daha çok şey kazırsınız beyninize.
-http://www.voscreen.com sitesini de tavsiye ederim. boş zamanlarınızda bol bol takılın.
-kursa falan gitmeyi düşünüyorsanız kesinlikle türk hoca olmasın.
-turist mi gördün? atla hemen konuş. muhtemelen o da ingiliz değil ve sizden en fazla 2 gömlek üstündür ingilizcesi. yani iletişirsiniz.
-kelime dağarcığı için kartları falan ezberlemeye gerek yok. ingilizce hikayeler var seviye seviye. onlardan başlayıp sonrasında gazeteler takip edilebilir.
-hatta internette yapacağınız, çok karmaşık olmayan araştırmaları ingilizce yapın. mesela how to cook eggs? youtube videolarını da izleyin. ama sürekli sözlüğünüz olsun. telefonda, bilgisayarda ya da kitap olarak. mümkünse ingilizce-ingilizce.
-konuşurken aksanlı olmaktan çekinmeyin. zaten olması gereken o. bir de türklerle ingilizce konuşunca ''eeh artis bir de şekilli konuşuyor'' tepkisi gelebilir. sallamayın türkçe konuşmuyorsunuz zaten. telaffuz önemlidir zaten. onun için de http://www.forvo.com sitesinden yararlanabilirsiniz.
-sizin gibi hevesli arkadaşlarınız varsa whatsappdan falan ingilizce yazışın. bu ergenlik falan değildir. mutualist bir eylemdir.

*-yurtdışına gitme imkanınız varsa koşun. hatta uçun.
ingilizceyi, sınav ingilizcesinden ibaret saymak da ingilizcenin öğrenilmesinin önündeki engellerden bir tanesidir.
Bol bol dizi, bol bol şarkı.
kesinlikle dizi izleyin ve speaking yapın. cidden yapın bak. çatır çatır konuşacaksınız.
kelime kartlarıyla uğraşmak boş iştir. bir süre sonra onca emek ettiğiniz kelimeleri unuttuğunuzu fark eder, geri zekalı olduğunuza karar verirsiniz.

doğrusu gerçekten ilginizi çeken konularda basitleştirilmemiş orijinal metinleri (internet olur, basılı kitap olur) elektronik sözlük yardımıyla kelime kelime çözerek ilerlemeye çalışmaktır. otomobiller, bilim kurgu, seks veya her neyse olur. ilginizi çeken hiç bir konu yoksa, okumaya düşmansanız s.ttir olun gidin. ingilizce sizin neyinize?.. şimdi halkı aşağılayan elitist oldum değil mi? öyle olsun... neyse, devam edelim:

başladığınızda bir cümle içinde bilemediğiniz çok sayıda kelime olduğunu görürsünüz. morali bozmayın, sözlükten tek tek anlamlarına bakarak cümleyi çözün.

asla ama asla anlamını öğrendiğiniz kelimeyi hafızanızda tutmak için bir yerinizi yırtmayın. cümleyi çözdüyseniz devam edin. bir kaç cümle veya sayfa sonra, daha önce baktığınız sözcüklerden biriyle yine karşılacaksınız. iki ihtimal vardır: ya hatırlarsınız, ya hatırlamazsınız.

hatırlarsanız sorun yok. hatırlamazsanız hiç dert etmeyin, kendinizi suçlamayın, sabırla bir daha sözlükten bakın. tekrar ediyorum, bu sefer de aklınızda tutmak için yırtınmayın; geçin gidin...

aynı sözcükle karşılaştığınız ve hatırlayamadığınız bir kaç denemeden sonra, o sözcüğü bir kere daha göreceksiniz ve bu sefer hatırladığınızı fark edeceksiniz. hem de hiç unutmamak kaydıyla... garanti ediyorum.

neymiş? lazım olan sabır ve merakmış. işte o kadar...

bu yöntem temel gramer kuralları bilinirse geçerlidir ve konuşmanızı sağlamaya ancak kısıtlı bir katkısı olur. ama bir kaç ay uğraştıktan sonra ingilizce metinleri rahatlıkla okuyabilirsiniz. konuşma ayrı meseledir...

şimdi herkes "beğendim" yapsın. böyle kıyağı bedavadan babası yapmaz insana. takdir edin beni...
kesinlikle kelime kartları.

veya size kendi taktiğimi söyleyeyim.

müzik film afiş pano internette herhangi bir yerde gördüğünüz bilmediğiniz kelimeleri toplayın. bunları bir yere not edin. ben cep telefonumun notlar kısmına kaydediyorum. aynı notlar bulut sisteminden pc me de geçiyor. istediğim yerde görme şansım var yani. siz de denk geldiğiniz bilmediğiniz kelimeleri not alın, türkçesini öğrenin. sürekli göz aşinalığı olsun. ingilizce kelime kartları da büyük fark yaratır ama zorlama ile değil isteyerek öğrenin bunun için de sizin bilinmeyen kelimeleri aramanızı öneririm. her türk gencinde grammar alt yapısı vardır. cümle kuracak kelime yoktur.
(bkz: dil dile değmeden dil öğrenilmez)
(bkz: ingilizcesi kötü olanlara tavsiyeler)
skype language learning forumdan konuşma arkadaşı bulun.
baştan türkçeyi öğrenin.
ingilizce bir filmi türkçe altyazılı izleyin ya da ingilizce online bir oyun bulun ve oradaki yabancılarla konuşun.
0 dereceden hikaye okuyarak başlayin.okurken bilmediginiz kelimelerin anlamini yazin,bir kac kez daha ayni kelime gececeginden aklinizda kalir.oxford yayinlarinin hikayeleri tavsiyedir. Buna paralel olarak gramerden ilerleyin. Gozunuzde buyutmeyin,severek yapın,zamanla oluyor.
Duolingo adlı telefon uygulamasını indirebilirsiniz. 1 numaralı dil uygulaması olduğunu okumuştum.
okunmuş pirinç ve su.
grameri bosverin, haldir huldur konusun.
ingiliz birinin tavsiyesi: grameri falan boşverin, belli başlı basit cümle kalıpları var onları ezberleyin konuşun.
adam haklı.
ingilizce öğrenmekten korkulmaması gereken bir dil. buradan birkaç tavsiye vererek yardımcı olmak isterim.

öncelikle ufak da olsa altyapınız varsa yani cümlelerin nasıl kurulduğunu, birçok kelimenin okunuşunu biliyorsanız dikkatli bir şekilde "türkçe altyazılı yabancı diziler" izlemenizi öneririm. "bunun bana ne yararı olacak?" diyorsanız şöyle söyleyeyim: hangi kelimelerin nasıl okunduğu hakkında bir fikriniz olur ve cümlede kullanım sırasına göre anlamlarını da çözebilirsiniz. zaten kısa bir sürede fark edeceksiniz ki aynı kelimeler sürekli kullanılıyor ve bunları unutma olasılığınız da giderek azalmış. bu şekilde en az 2-3 ay düzenli olarak izlemenizi tavsiye ediyorum. ingilizcenizin bir aşama üste çıktığını düşünüyorsanız şimdiki adım instagramdan veya facebook'tan ingilizce "günün sözü" gibi sözler paylaşan sayfaları takibe almanız. bu ise daha çok kelime öğrenmenizi ve okuduğunuzu anlamanızı sağlayacak.

buradan bu içerikte olan birkaç sayfanın da linkini paylaşmak istiyorum:

https://instagram.com/everyday_quotess/

https://instagram.com/quotes/

https://www.facebook.com/...aPlusLearnEnglish?fref=ts

bunların yanında çok yararlı bir başka site için:

http://www.voscreen.com/

bu site üzerinden film ya da dizilerden alınan sahnelerin altyazılı verilen konuşmalarını türkçe'ye ya da ingilizce'ye çevirmeniz isteniyor. hem yararlı hem de eğlenceli.

bunların hepsini bir arada yapmanız sizin açınızdan süreci hızlandıracaktır. daha ileri seviyede ingilizce haber sitelerini takip etmek, ingilizce kitap okumak ve altyazısız film-dizi izlemek gelebilir. ancak bunlar kişiden kişiye değiştiği gibi sizin çabanıza da bağlıdır.

ingilizceyi nasıl aştığınızı anlayacağınıza dair bir ipucu da vereyim; eğer ingilizce rüya görmeye başladıysanız bu işi kapmışsınız demektir. congratulations!
Önce tam olarak Türkçe'yi öğrenin.

Cümle sırasını ezberleyin, türkçede ki gibi kalıplar yapmayın.