bugün

dar alan fobisi olan imamın empati yaparak cemaatten safları sıkıştırmalarını istememesidir.
imamların garip bir huyudur bu saflara takılma olayı.
bir cuma günü halamın oğlu ile namaza gidelim dedik.
çocuk fransada doğma büyüme olduğundan pek anlamıyor namazdı dindi imamdı. neyse aldık kuzeni yemek tarifi gibi bir abdest aldırdık. ezanla girdik camiye.

bana bakarak kıldı ilk sünneti. şimdi bu yazıyı okuyup da lan ben de sünneti bilmiyorum nasıl kılınıyor demeyin. kusura da bakmayın, uzun iş. ebru şallının yogalarını izleyeceğinize açında okuyun ulan derin.

neyse kamet falan getirildi. zaten hazırda da vardı. bi hareketlenme falan oldu. millet saflara dizildi. derken imam cemaate doğru dönüp dizilişi beğenmemiş olsa gerek ki '' cemaat safları sıkı tutalım'' dedi.
bizim kuzen baktım kıs kıs gülüyor.
neyse bitti namaz çıktık. yolda giderken;
- ne sırıtıyodurdun namazda kefere dedim.
- imamı duymadın mı oğlum. safları sıkı tutun diyor. insanlara öyle denir mi. alınırlar la. insanlara saf denir mi?
-...

mal keferenin safdan çıkardığı sonuca bak. bastım gülmeyi tabi bende. söylemdim tabi gerçek anlamını. gerçi onunda en son kıldığı namaz oydu herhalde.

edit: sözlükte imam arkadaş varsa - şakirtte olur - saf olayına fazla takılmayın, bilen var bilmeyen var.
safları sıklaştırmak ne saçma bir sözdür ne de bir dar alan fobisidir. safaları sık tutup omuz omuza yan yana bitişik halde namaz kılan müslümanlar birliği, bütünlüğü kardeşliği simgeler.
o halde bakalım bakalım:
(bkz: safları sıklaştırmak)