bugün

her zaman beklediğiniz an sonunda gelmiştir. ikiniz de birbirinizden çekinirsiniz. ilk hamleyi hep karşı tarafın yapmasını beklersiniz. öpüşmeye başladıktan sonra arada gözlerinizi açarsınız kız bakıyor mu diye. eğer onun gözleri açıksa önceden tecrübeli olduğunu ya da yeterince iyi öpüşmediğinizi düşünürsünüz. filmlerde duyduğumuz 'french kiss' kavramını denemek için fırsat kollanır ama sevgilinizin ne tepki vereceğini düşünerek durursunuz. üstünden ne kadar zaman geçse de tadı hala damağınızda olur. hiç bir öpücük 'ilk öpücük'heycanını vermez. tabii bunun üstüne bir sonraki öpüşmede sevgilinize ısrar ederek french kiss'i de gerçekleştirirsiniz. *
otobüste yaşanması risk içeren deneyim.
(bkz: otobüste sevgilisini öpen çocuğa saldırmak)
bittiğinde "sende etkiye tepki yok mu?" diye bir tepkiyle karşılaştığım, insanın hayatında bir kez yaşadığı olaylardan biri.
gerisi gelecek hadisedir.
18imde yaşadığım, farklı şeyler hissettiren garip olaydır. masumiyeti tartışılmazdır. çok güzeldir çok..
tattığın ilk değişik hatta tadının damağında bıraktğı öpüşmedir.
hatun çilek dudaklı ise ağızda çilek tadı falan bırakmaz. kimse kendini kandırmasın.
bir ilişkinin en büyük sınavlarındandır.

bir çok soruyu beraberinde getirir. acaba nasıl öpmeliyim, şimdi sırası mı, ya kızarsa, onu kaybetmekte istemiyorum, dilimi kullanmalımıyım, biraz garip kaçar mı, belinden tutmalımıyım , acaba bundan hoşlanır mı gibi zilyon tane soru kafanızı karman çorman yapan eylemdir.
en güzeli, en özeli, en unutulmazıdır.
nedense ilk öpüşme deyince aklıma mustafa ceceli'den limon çiçekleri gelmektedir. tuhaf.
sevgililerin birbirini biraz daha yakından tanımasına sebep olur.
her şeyin ilki için söylendiği üzere asla unutulmaz dense de koca bir yalandır.
insanı titreten unutulamayan heyecan veren.
iki tarafında ilk deneyimiyse çok heycanlı olur. olabildiğine doğaldır, masumdur, dünyadaki herşeyden tatlı gelir. sonraki öpüşmeler daha ateşli olur.
eğer karşınızdaki de sizin gibi çömezse sorun yaratmayacak durumdur.
(bkz: körler sağırlar birbirini ağırlar)
şu dudaklar birbirine değecek kıvama gelip iki tarafın da atak beklediği kısım vardır ya, nefes alışlarınızı hissedersiniz ama kimse o anı bozmak istemediğinden hamleyi yapmaz. işte o ilk öpüşmenin unutulmaz bölümü, ilk öpüşmeyi anlamlandıracak olan duyguların bütünüdür.
bayramlarda yanlışlıkla bıyıklı babaanne, anneannelerle olabilme ihtimali yüksek olan öpüşme.
elli ilk öpücük filminde son 49 öpücükten önceki öpücük sahnesidir.
duygusal olarak hiç bir şey hissetmediğiniz birisiyle yapıldığında tüm anlamı uçup giden olay.
Birden olmalı. Kız'la erkek vedalaşır, erkek kızı yanağından öperken sonrasında dudağının kenarına kondurmalı öpücüğü. Kız bu duruma önce şaşmalı sonra o'da heyecanla erkeği dudağından öpüp kaçmalı. *
(bkz: 93 lü yazarların hayatı anlamaları)
ilk öpüşme ve ilk tokat şeklinde devam edebilecek olay.
ilk olarak 18imde yaşadığım şeydir, tamamiyle birbirimize ait olacağımızın andı gibiydi( abraham maslowun hiyerarşisi bok yiye,o derece!) karşıyakadan otobüse atlayıp bucaya gelesiye kadar yolu sadece temptionstan my girl şarkısını dinleyerek eve geldiğimde hala sırıtmaktaydım be sözlük!..
özellikle, aşık olunan kişiyle gerçekleştiriliyorsa bu eylem; sanki o an yaşamaya başlamışsınız gibi bir his uyandırır insanda.
tükrük bezinin normalden fazla çalışmasından, dişlerin birbirine sürtmesine kadar hatta dudakları kazıyacak kadar felaket bir durumdur.