bugün

şuan taksim'e gidiyorum. belediye otobüsünde ortada ayakta dikiliyorum. az evvel sakat bir yolcu bindi. 35 yaşlarında erkek kendisi. kartı bastı ve yanıma kadar zor bela bastonuyla yürüdü. onu o halde yürürken görenler umursamadı hiç. bir kişi bile yerinden kalkıp '' buyur kardeş '' deyip yer vermedi. yanıma doğru yaklaştı adam, az daha düşecekti kolundan tuttum. kolları yara bere içinde. sanırım ağır sedef hastası ve büyük bir ihtimalle bacaklarını da yaralar sardığı için gücü kalmamış bastonla yürümeye çalışıyor. boncuk boncuk terlemiş adam , çok enerji harcadığı belli. abi dedim şuradaki gence söyleyeyim oraya otur dedim. gülümsedi bana. yok yok sağ ol, böyle iyiyim dedi. o an o kadar duygulandım ki, aslında adam sırf kolundaki yaralar yüzüne ayakta gitmek istiyor. kimseyi rahatsız etmeyim derdinde. tam karşıdaki 40 lı yaşlarında kapalı kadın da adamın kollarına bakıp yüzünü ekşitiyor. elindeki baston falan kimsenin umurunda değil. şöyle çevreme bakıyorum ulan bir kişi bile yer vermiyor. ayakta 3-4 kişiyiz, adamı net görüyorlar ama vicdanları yok. insanlık ölmüş otobüste. adamın elindeki bastonu alıp tüm yolculara soksam sinirim geçmez.

görsel

omuzunu dürttüm adamın. abi şu bastonu bana verir misin dedim. adam anlamasa da hafifçe kafasını sallayıp verdi. kaldırdım bastonu havaya ve dedim ki;

'' bu sakat abiyi görüp de yer vermeyenler, umarım bir gün bu bastonu kendi ellerinde görürler''

herkes şaşkın bana baktı. noluyo amk der gibi herkes oturduğu yerden ayağa kalkıp yer vermek istedi. uğultu oluştu otobüste. '' şöyle buyur, böyle gel'' herkes yer göstermeye başladı. sonra nihayet abimiz boş koltuğun birine otudu.

görsel

hülasa şimdi çıt çıkmıyor amına kodum otobüsünde. böyle böyle insanlığı öğretmek lazım. kimse sessiz kalmamalı.

edit: kuki halen otobüste misin diyenler var. hayır hastaneden yazdım bunu. artiz misin lan deyip ebimi siktiler. ahhhhhhhh.
toplumsal duyarsızlık.
bireysel iyilik hareketi.
yayılmalı.
Sakat değil engelli.
kendi sakat tır. o yüzden vermiyordur.
duyarsız ve bencil insanlardır.