bugün

biraz ben, biraz sen, içimizden biri. son 10 yıldır futbol maçlarını izlemekten keyif alan biri değilim ama arada bir iddaa oynar, kuponumda yer verdiğim maçları izlerim. kuponum geliyorsa izlediğim maç beni adeta mest eder. hele bir de o maç kuponumun son maçıysa bahis oynadığım takımın azılı bir taraftarı bile olabilirim ama bunu en son ne zaman yaptım hatırlamıyorum; çünkü:
küme düşmesmesi için kazanmak zorunda olan takım kazanır dedim, takım yenildi ve küme düştü.
kazandığı takdirde şampiyonluğunu ilan edecek takım kazanır dedim, takım ligi 2. bitirdi.
çeyrek final rövanş maçında beraberlikte dahi yarı finale çıkacak takıma 1&0 çifte şans oynadım, takım elendi.
şimdi ne mi oluyor? r.madrid'e oynadım ve juventus emin adımlarla finale ilerliyor. başarı elde etmesini istediğiniz ya da küme düşmesini istediğiniz takım varsa özelden yazın, bir kupona bakar.
yüzyıl ın cenabeti seçilecek kişisin
oylar sana adamım.
Benim bu adam. Kovulmamak için son maçını alması gereken teknik direktörün maçına üst düzey derinlemesine öngörümle (!) -futbolcular hocadan memnun değildir bırakırlar bu maçı- yorumu yaptım ve rakibine ne var ne yok bastım. Sonuç: maçı kazandılar ve futbolcular, Yönetim, teknik direktör kenetlendi; o maç kırılma noktası oldu.

Bilmiyorlar ki o sinerji benim eserim.
(bkz: ananı sikim twente)