Çoğu yazarın aksine ben bu adamı seviyorum. Albert Camus'nun Türkiye versiyonu gibi geliyor bana. Yazdıklarından varoluşsal sancılar çektiği belli. Bu sancılar onu sonunda bir yere ulaştıracak ama ulaşacağı şeyin iyi bir yer mi? Kötü bir yer mi? Olduğunu kestiremiyorum.

Aynı şehirde yaşasaydık defalarca buluşmuştuk herhalde.

Yalnız bir adam kendisi. Hayatında bir kadın yok. Annesi de vefat etmiş Allah yardımcısı olsun. Kendisinin kankası olmak isterdim. Arada bir buluşup bira patates yapardık, konsere, operaya, maça giderdik.

Bu yazarı anlayamama sebebiniz Fransızca düşünüp Türkçe yazması olabilir. Ben kendisini çok iyi anlıyorum zira, Fransız kültürüne hayranım. icardi, Sanki varoluşçu fransız bir yazarın reankarnasyona uğramış hali gibi.

Çok uzattım biliyorum. Sonuç olarak, kırmayın bu adamı. Kendi halinde sözlükte koştursun dursun. 2006'dan beri yani sözlük kurulduğundan beri burada yazıyor. Bunun için bile saygıyı hak ediyor diye düşünüyorum.

iyi geceler.
Başlığı okurken donuzlandım.
Yaptığım şeydir.
kişisel bir tercihtir.
sevenlere teşekkür ederim, ben de onları seviyorum. sevmeyenleri de beni sevmeme hakkını kullandıkları için anlarım.
ancak saygısızlığa müsaade edemem. son birkaç nickimde o kadar çok tahrik, alaycılık içeren saldırı ile karşılaştım ki bunu asla hak etmedim. çünkü ben birini sevmesem de, donuza eklesem de, ona saygı duyuyorum. cevap hakkı doğmadığı sürece onu tahrik etmiyorum, alaycılıkla sinirlendirmiyorum. ancak beni sinirlendirmek için uğraş veren bir sürü yazar var.
sevmek haktır, saygı, saygı duymayana duyulmaz sadece, zorunluluktur. lütfen unutmayın. sevilmemeyi de kabul edin.