bugün

evet konuşmadı ama konuşacaktır hemde çok ağır konuşacak.

-eeeee
-şeeyyyyyyyyyy
-şimddddiiiiiiii!!! geeçmiş olsunnnn !!!
-eeeeee !!!
-ımmmmmm tamam!!!
-saolun... *

edit : ibrahim tatlıses ile ilgili bir sempatim yada antipatim yok ne olursa olsun üzüldüm. felç olsun, sakat kalsın ama ölmesin, çocuğuna yazıktır. tabi "ettiklerini mi buluyor?" diyenler olacaktır, bende diyorum bazen ama anlatmaya çalıştığım konu ibrahim tatlıses'in yaptıkları değil, hıncal uluç'un bu sefer herkesin gördüğü bir şeyi; göt korkusundan dolayı kaleme alamamasıdır. gariban defne joy foster'a verip veriştirmek kolay... arkasında bi babası, bi ufak bebesi, bide kötürüm anası var.

aynı şeyi ibrahim tatlıses'e söylesin bakalım arkasında kimler var?
bir kez daha söylüyorum kimseyi yüceltmek değildir amacım, amacım orda farklı, burda farklı oynayan... boynuna fular takıp gariban kısmına yüklenerek bir yerlere varmaya çalışan; 75 yaşında ki artistleredir.

söyleyecek...! eğer o kadar yazıyı defne joy foster a yazabiliyorsa, barış manço'nun arkasından "karının üzerinde ölmüş ne üzülecem" diyebiliyorsa... ibrahim tatlıses'e de "su testisi su yolunda kırılır" diyecek. bakıcam takip edicem... acaba söyleyebilecek mi.

(bkz: adamın götünden kan alırlar kamil kan)
hıncal uluç ne der, henüz bilinmez; ama insanların akıllarına getirdiği şey için bir yazar şunu diyebilir mesela;

(bkz: dün yediğin hurmalar bugün götünü tırmalar).