bugün

garip insandır. neden hürriyet okuduğunu kendisi de bilmez. aydın doğan'ı hiç sevmez ama gazetesini okur. büyük ihitmalle reklamlardan etkilenmektedir.
pazar günlerini, eften püften bir sürü gazete eki okumaya ayırır.
aydın doğan'ı tanıdıkça hürriyet okumaktan vazgeçmesini temenni ettiğim insan.
entelektüel seviyesini anlayabilmek için hürriyet'in internet sitesinde yer alan haberlere yaptığı yorumlar ölçü alınırsa rahatlıkla denilebilir ki "mallıkta sınır tanımayan"dır.

elbette hürriyet geniş kitlelerin satın aldığı bir gazete ve okurları arasında aklıbaşında kişiler de elbette var ve az da değil bunlar hatta. ancak bu insanların büyük çoğunluğunun da hürriyet okumasının nedeni amiralin(!) emir ve görüşlerini hazırkıta dinleyip feyz almak değil, hürriyet'in tetikçiliğini yaptığı siyasi güçlerin tavırlarını takip etmektir bence.

klasik hürriyet okuru mallığının örneklerini görmek isteyenler hürriyet sitesinden herhangi bir haberi açıp yorumlara göz atabilir. ama ben bu mallığa örnek olarak bizzat bu mallığın hışmına uğramış bir gazetecinin yazısını örnek göstermek isterim:

http://www.taraf.com.tr/makale/4699.htm
hürriyet'in istihbarat haberlerinin ne kadar başarısız olduğunu, manşetlerinin ne kadar magazin koktuğunu bilen ama köşe yazarlarına uğruna hala o gazeteyi alan okurdur.

bekir çoşkun'un, yılmaz özdil'in,mehmet yılmaz'ın, oktay ekşi'nin ve tufan türenç'in okurudur.
tam temsil edilmeyen ve sansürlenen okurudur.

Hatırlayanlar olacaktır, bir süre önce "Kılavuzu E. Özkök olan Hürriyet okurlarının "Nokta baskını" yorumları..." başlıklı yazımda, Nokta'nın basıldığı 13 Nisan 2007'de Hürriyet'in internet sayfasındaki ilgili haberin altına girilen okur yorumlarının tam dökümünü dikkatinize sunmuştum. Toplam 43 yorumdan 37'si "oh olsun" tadındaydı.
Hürriyet okurlarının bir kısmı da "Darbe Günlükleri'ni yayımlayarak Türk Silahlı Kuvvetleri'ne hakaret eden bu gazetecilerin gökyüzünün rengini unutturacak bir cezaya çarptırılmalarını" diliyordu.

O yazıdan sonra bana ulaşan bazı okurlar, kendilerinin o günlerde Hürriyet'in internet sitesine Nokta'yı destekleyen yorumlar yazdıklarını fakat bunların "seçilmediğini" bildirdiler bana.

Beni "yorumlar" üzerine düşünmeye ve bir kez daha yazmaya kışkırtan yeni gelişme, Poyrazköy'de istek Vakfı'na ait bir arazide bulunan mühimmata ilişkin "hurriyet.com.tr" haberinin altına girilen okur yorumları oldu.
Hürriyet okurlarının çok küçük bir bölümü bulunan cephanelikten dehşete kapılmış görünüyordu. Geri kalanlar (Nokta baskınındaki 37'ye 6'lık skoru da aşan bir skorla) ya dalgasını geçiyor ya da o mühimmatı oraya, çıkaranların gömdüğüne inanıyordu.

http://www.taraf.com.tr/makale/5252.htm
taraf gazetesinin okurunu "dış sermaye destekli" olarak göstererek kendini savunduğunu zanneden ve bu sayede gerçekten "mallıkta sınır tanımadığını" kanıtlayan okur. evet. itiraf edelim bize cia'den her ay 30 taraf gazetesi almamız için para gönderiliyor.

ya vatanı bölmek amacıyla gazete çıkarmak ve finanse etmek yetmediği için, o gazeteyi satın alacak ve destekleyecek bir de halk da gönderdi türkiye'ye dış sermaye -ki ben şahsen arizona'dan geldim dude-

ya da ortada dünyayı amiral battı gazetesinin filtresiyle değerlendirerek mallığına mallık katanlar ve saçmalayanlar var.
tüketici gazetesi okurundan farksız olan okurdur.
magazin seven okurdur.
internet bağlantısı olmadığı için http://www.sahibinden.com sitesine giremeyen ve satılık ev, araba ve diğer ıvır zıvır ilanlarına bakmak isteyen insanlar topluluğudur.
özellikle internet sitesinde yorum yapan kısmı, genelde gerizekalılardan oluşmaktadır.
örnekleri çoktur.
deprem olayında bile cahillik gırtlak boyudur. okumadan, bilmeden yorum yazarlar. kafalarına tsunami düşesiceler.