bugün

"yeme beni resullahlah, ben zehirliyim" demiştir. sallamasyon değil, hadislerden alıntıdır. sözde bir mucizedir. aynen ayın ikiye bölündüğü gibi.

geçen gün ocakbaşında sipariş verdiğim 1.5 köz patlıcanlı kebabın ise suskunluğu dikkatlerden kaçmadı.
kendini peygamberle bir tutan gerizekalının dramı.
sahi kızıl denizi yarmayı denedin mi hiç?
(bkz: saçmalık)
--spoiler--
"hayber gazasında önüne zehirlenmiş koyun kebabı koyduklarında, "ya resulallah beni yeme, ben zehirliyim" sesi işitildi."
--spoiler--
sallamadım diyorum yazılı kaynak var diyorum hala garip garip hakaretler. muhammed'in mucizelerinden birisi olarak geçer.

bence mantıklı bir açıklaması olması lazım. baharatı falan fazla kaçırmış olabilir aşçı.
burada sizler gibi insanları cahil diye yaftalamaktan öte gidemeyen yazarlara kendimce fazla cahil bir entry girmek istiyorum.

kısa ve öz: fizik kuralları dahilinde gerçekleşen bir olaydır. ne o şaşırdınız mı?
(bkz: kuantum fiziği)
(bkz: entanglement)

kısaca: evet çok çok çok çok düşük bir olasılıktır konuşması, yani konuşmaz değildir. ama olasılıklara hükmeden bir Allah ile hiç de zor değil.

ne anlıyoruz: mucizelerin olması mümkündür. sadece Allah'ın "ol" demesine bakar.
beni eleştirmeden evvel dediğim bakınızlara ulaşın, burada ayrıntısı ile yazmaz, baya bir zamanınızı alacaktır zaten araştırmak. başka kaynaklar daha iyidir uludağsözlükten...
allah diyor ki:
"sen onlara apaçık mucizeler göstersen de inanmazlar"
inanmıyorlar da.
peygamber ay'ı ikiye böler; büyücü derler, kur'an ayetlerini gösterir şair derler, davamdan vazgeçmem der, divane derler.

yani inanıp inanmamak kişinin elindedir.
yediği 1,5 kebabın dile gelmesini istemek de.

inanan insan için bunlar birer mucizedir, inanmayan içinse büyü, zırva.

öyleyse bırakın inanan inanmaya devam etsin, ki size hiç bir zararı yok, inanmayan da kendi karanlığında yaşasın dursun.
-adanalıyıh gardaş
-allahh-u
-hee allah'ın adamıyıh
(bkz: ya sabır)
kebabın cennete gitmesiyle sonuçlanmış mucizevi olay.
(bkz: cennetlik kebab)
mükafatı da cennette 7 ayran olmuştur herhalde.
(bkz: Yonca Evcimik Kendine Gel)

http://www.youtube.com/watch?v=-bNF-IAZ4pc
(bkz: Niyet onemlidir)
(bkz: allah ıslah etsin)
(bkz: kebabın dile gelmesi)
(bkz: yazarları zehirleyecek zihniyetin dile gelmesi) *
"Peygamber Efendimizin Bütün iyi niyet ve güzel muamelesine rağmen, Yahudilerin islâma karşı gönüllerinde besledikleri kin ve düşmanlık ateşi bir türlü sönmüyordu. Her iyi muameleye karşı, kötü bir hareketle, hâince bir tertiple cevap vermeyi âdeta kendilerine huy edinmişlerdi.

Hayber fethedilmiş, Peygamberimiz (s.a.v.) Ashabıyla birlikte istirahata çekilmişti. Savaşla, Resûl-i Ekremi mağlup edemeyen Yahudiler, bu sefer hâince bir tertibin içine girdiler. Onu zehirlemeye karar verdiler. Bu vazifeyi, meşhur Yahudi Sellam bin Mişkem'in karısı Zeynep üzerine aldı. Plân gereği Zeynep, bir dişi keçi kızarttı ve her tarafını tesirli bir zehirle zehirledi. Ayrıca Peygamber Efendimizin, davarın kol ve kürek etini daha çok sevdiğini de sorup öğrendiği için, keçinin oralarına daha da çok zehir serpti.

Dessas Yahudi kadını kızartılmış, kebap edilmiş zehirli keçiyi alıp getirdi ve "Ey Ebû'l-Kasım! Bunu sana hediye ediyorum" diyerek Peygamber Efendimizin önüne koydu.

Kadın uzaklaşırken, Peygamber Efendimiz ve orada hazır bulunan Sahabîler de ortaya konulan etten yemeye hazırlandılar. Resûl-i Ekrem, etin sevdiği kürek kısmından bir lokma aldı; fakat yutmadan Sahabîlere, "Ellerinizi çekiniz! Şu kürek, etin zehirlenmiş olduğunu bana haber veriyor" buyurdu.

Herkes elini çekti. Sadece Bişr bin Bera Hazretleri ağzına aldığı lokmayı yutmuştu. Et öylesine zehirli idi ki Hz. Bişr, oturduğu yerde birden morardı ve ânında şehid oldu.

Peygamberleri öldürmekle iştihar bulan, zehirleme marifetini her milletten çok daha iyi beceren Yahudilerin bu teşebbüsü de sonuçsuz kalınca, Peygamber Efendimiz, bu tertibe âlet olan Zeyneb'i huzuruna çağırdı. Zeynep suçunu itiraf etti. Peygamber Efendimizin, "Bunu neden yaptın?" sorusuna şu cevabı verdi:

"Eğer gerçekten bir peygambersen, sana haber verilecek; dolayısıyla zarar görmeyecektin. Eğer peygamber değil de bir hükümdarsan, kendimizi ve insanları senden kurtarmak için yaptım!"

Bazı rivâyetlerde, hiç kimseden şahsî intikam alma duygusu taşımayan Peygamberimiz (s.a.v.), kadını öldürmeyip af etmiştir. Bazı rivâyetlerde ise onu öldürttüğünden bahsedilir. Tahkik ehli demiş ki: Hz. Resûlullah öldürtmemiş, fakat şehid olan Bişr'in varislerine vermiş, onlar kısas olarak öldürmüşlerdir."

http://www.sorularlaislam...hp?s=article&aid=5848
hz.muhammed in hesabı ödememek için söylediği birşey olabilir...bildiğin öğrenci taktiği işte, yemekte kıl çıktı dersin hatta saçından bir tane koparıp koyarsın yemeğin üstüne.
ulan ajdar ülkenin en popüler isimlerinden biri olmuş hala konuşuyosunuz.

bişeye inanmıyo olabilirisiniz. saygı duyulasıdır.

peki inananları tahrik etmek niyedir. biri de bana anlatsın.

inanmayan akılcı insanlar. sizin şimdi yaptığınız mantıklı mı?
adamcağız kebabı nerde yemiş o da ayrı mevzu!

anlayış meselesi.
şaşırılması şaşırtıcı olan mucize hadisesidir.
(bkz: atma recep din kardeşiyiz)