iç huzur ve sıcaklığın karşılıklı olarak safca bir bağla, samimiyetle, mesafesizlikle, sonsuz sevgi ve saygıyla yaşandığı karşı cinsten biriyle bir dostluk paha biçilemezdir. Mal, mülk, para, statü vb. kalıcı olmayan hiçbir şeyin değerli olmadığını, değerli olanın insanlık ve gerçek insan olduğunu anlarsınız. Hayatta insana en çok huzur, mutluluk ve sonsuz güven hislerini yaşatan ruhsal, içsel bir deneyimdir. Dostunuzla konuşurken beyninizde o kadar seretonin, mutluluk hormonu salgılanır ki tatlı bir uyku bastırır. Kendinizi bu içsel deneyimde dostunuzun yüreğinde hissedersiniz, onun atan nabzısınızdır. Aslında siz siz değil, dostunuzsunuzdur. O seviyede hissettiğiniz budur. Sonra kendinizi dış dünyanın,evrenin dışında gibi hissedersiniz. Ve bu deneyim de tüm vücudunuzu bir huzur sıcaklığı kaplar, bir tür enerji gibi. Artık tüm korkularınız yok olmuştur, sanki evrendeki en yüce seviyeyi yaşamaktasınızdır ruhen. Ve bu yaşananların hiçbirin de aşktaki gibi saçma paranoyak düşünme hali yoktur, hiçbir cinsel duygu yoktur. Tamamen aklınız başınızdadır, bu haldeyken kollarınızı kalbinizin üstüne sarmalarsınız. Kalp atışlarınız da, bir içiniz titrer. Gözünüz kapalıyken önünüz de, kulağınızın içinde, teniniz de hep o vardır. Canınızın içi dostunuz. Ve sanki sonsuz okyanusta sadece göz duyusu olan, fırtına içinde bir yükselip bir dibe batan dalgasınızdır. tabi bu okyanusta biricik dostunuz. onunla evlenmek istemek, onu kıskanmak, onu cinsel yönden arzulamak gibi hiçbir duygu hiç yoktur içinizde. dostunuzla aranızdaki bağ daima böyledir. onun ne kadar iyi, saf, temiz, güzel bir insan olduğunu hissedersiniz daima. Milyarlarca insan bu üstün bağın çok altında, aşağılıkça yaşamaktadır. Kendisine hak ettiği değeri veren insanları çıkarcı, sefil, aşağılık yollarla harcamak gibi. Melankoli, huzursuzluk ve mutsuzluklarını kısa vadeli hazlarla tatmin etmeye çalışıyorlar. Ama sonuç hep bir hüsran, kalıcı huzursuzluk ve mutsuzluk... Birçok insan milyon dolarlar harcayıp, kendisine alkole vurup hayatını heba etmektedir bu bağa, bu duygulara sahip olmak için. Yani her insanın bu vücudu kaplayan huzur ve sıcaklığa ihtiyacı var. Bunu din, meditasyon, doğa ya da hayvan sevgisi vb. yollarla giderme peşinde koşturuyorlar hayatlarının bir bölümünde. Halbuki aslı bir insanla karşılıklı yaşananıdır. Yani önüne gelene dostum v.s. deyip dostluk bağını gerçekten yaşadığını sanan milyonlar vardır. Ve ben bunların dostluğu yaşamadıklarını gördüğüm için acıyorum. Şu an bile içim bir hoş oldu...
dostunuz bu evrenin, dünyanın, insanın ta kendisidir. aslında siz osunuzdur. o sonsuz karanlık içinde huzur, sıcaklık gibi duygularla karanlığı yaran enerjisel bir güneş gibidir. sizse onun etrafında dönen onunla bütünleşen bir huzur v.s. demetisinizdir. hissettiğiniz şudur: bu dünya, evren, bedenleriniz, bilinciniz değil; bunlar vardır. sonsuz karanlığı yaran sonsuz huzur vb. ve siz de güneş gibi parıldayan o duyguların bir parçasınızdır. onun ve kendinizin adeta insan üstü duyguları deneyimlediğinizi düşünürsünüz.
tabii bunlar içsel birer deneyimdir. acı, tatlı şeylerin olduğu akılla algılanan bu gerçekliğin de daima farkındasınızdır. işte bu bağın en güzel yanı da aklınızın daima başınızda olması.