bugün

Bu kelimeleri kullanırken tanımları konusunda açık olamak gerekir . Haz ve Zevk, daha yüzeydeki hisleri temsil eder ; mesela dondurma yerken ya da gülerken algılanan hisler olabilir . Bu tarz zevk , acı-zevk ikilemi içersinde tecrube edilebilir . Mutluluk ve Huzur ise, daha temelli, gelip-geçici olmayan , ikilemlerin ötesindeki var oluş için kullanılan terimlerdir . Bu konularda karışıklık olması mümkün . Bir sürü hatip, aydın olmayı 'coşkulu' bir var olma hali gibi anlatılırken, bu, kişinin sürekli şenşakrak olması anlamına gelmiyor . Daha ziyade , korku ve endişeyi aşmış bir insan, hayatta ne olursa olsun , acı da olsa , zevk de olsa , öfkede olsa , şevkatte olsa, huzur içerisinde bunları tecrübe edebilen kişi olarak tanımlanıyor .
Mutluluk ve huzur u ayırmak gerekir. Mutluluk bulunabilir ancak huzuru bulmak imkansız olabilir. aristoteles bunu mutluluk teorisinde açıklamıştır . huzur bitmeyen mutluluk halidirki aslında cok farklıdır. haz ve zevk aslında ne kadar aynı olsada kültür bakımından biri hoşlanılan, biri bendensel tatmin, anlamına doğru sürüklenmiş ve o kavramı içi oyle doldurulmuştur. Acıdan kaçınmak zevk e doğru yönelmek yeni dönem yararcılar yani pragmatistlerin savunduğu bir şeydir ancak hazcılık yani stoa hazcılığı yada epiküros hazcılığı ile karıştırılmaması gereken kavramlardır.
zevk, çoğumuzun mutlulukla karıştırdığı, anlık geçici doyurulabilir durumdur ve zamana, nesneye ve yere bağlıdır. Maddenin doğasını değiştiren bir şeydir.

Güzel bir çikolatalı pasta düşünün, ilk porsiyon lezizdir, ikincisi o kadar da değildir, sonra da tiksinti duyarız. Bu maddenin doğasıdır, onlardan sıkılırız.

en sevdiğiniz müziği düşünün.defalarca dinleyebilirsiniz. fakat 24 saat durmaksızın dinlemek zorunda olsaydınız çok sıkıcı olabilirdi.

Eğer çok üşümüşseniz, ateşin yanına gelirsiniz, şahanedir. Birkaç dakika sonra, biraz uzaklaşırsınız ve sonra da yakmaya başlar. Siz onu deneyimledikçe bir şekilde kendini tüketir.

mutluluğu zevklerimizin peşinde aramamak lazım...