hurriyet gazetesi nin onurair e komplosu

bugunkü hürriyet gazetesindeki onur air uçağının bagaj kapağının açıldığı ve düşme tehlikesi atlattığı haberi üzerine akla gelen komplodur.
sektörden birisi olarak söyleyebilirim ki tamamiyle abartılmış ve hürriyet gazetesinin bir komplosuna kurban gitmiştir onur air. bahsi geçen bagaj kapağı açılması sorunu uçağın kalkışından beri varolduğu için uçağın hiçbir şekilde düşme ihtimali yoktur. çünkü kalkışla birlikte kabin basıncı düşme uyarısı gelir ve uçak hemen kalktığı meydana geri döner. aynı haberde bahsi geçen thy nin paristeki kazasında ise sebebi hala bilinmeyen bir nedenle uçak havada iken bagaj kapağı açılmış ve uçak parçalanmıştır. aynı şey değildir. böyle bir haberi birinci sayfadan girerek onurair in satışları sekteye uğratılmıştır. onurair in avukatı değilim ama bugün koca tam bir gün tek bir yolcunun bile onurair bileti istememesi akla bunları getirmektedir.

yalan yanlış bir haber değildir. uçaklar belli bir irtifadan sonra basınç kaybı uyarısı verirler ve alçak irtifada uçağın kapısını açarak gitmek bile mümkündür. örneğin uçakta yangın halinde uçak irtifasını düşürür ve uçağın kapısı tam açılmadan aralanabilir. ve bu durum hayati tehlike doğurmaz bile. türk hava yollarının 70'li yıllarda havada parçalanan uçağın hikayesi benzer olsa bile aynı değildir. çünkü o uçağın kargo kapağı havadayken, yani yüksek irtifadayken, ortalama 30000 feet veya 10000 metre iken açılmıştır ve bu durum ani bir basınç kaybına sebep olduğu için uçağın havada inflak etmesine neden olmuştur.
onur air'in kargo kapağının açık olduğu irtifada insanlar kabin basınçlama sistemine ihitiyaç duymadan hayatta kalabilirler.

komplo olarak nitelendirmekten ziyade bu olayı çarpıtılan haber olarak adlandırmak daha doğru olacaktır. netice itibariyle kanıt olarak gösterilebilecek somut bir şey yoktur kimsenin elinde. ne gazetenin ne de başlığı açan yazarın. medya, özellikle de aydın doğan medyası olayları çarpıtmakta ve olduğundan daha abartılı göstermekte türkiye'de 1 numara. ama yedikleri boku komplo olarak değerlendirip onların seviyesine inmenin alemi yoktur. şayet insanlar kendi bildiğinden ziyade bir gazetede* çıkan bir habere göre hareket ediyorsa o zaman da onun önlemini alıp insanlara o güvenceyi hissettirmesi gereken de firmadır.

konu ile ilgili birkaç şey daha yaziim de tam olsun.
olay 31 aralık ta oluyor. 1 ocak tarihli hurriyet te bu haber zaten var. olayın üzerinden 10 gün geçiyor ve tekrar hürriyet e birinci sayfadan haber oluyor. şişli nin göbeğinde günde ortalama 10 bin ytl lik onurair bileti satan bir turizm şirketinde çalışıyorum. bugün tek bir onurair bileti bile satmadık. hangi yolcuya teklif edersek edelim ben ona binmem diyor. bugün hurriyet te atlasjet in tam sayfa ilanı çıkıyor. siz isterseniz bana komplocu diyebilirsiniz ama insan şüpheleniyor.

(bkz: hürriyetse koy sepete)

basına yeni yansımış bir haber olsa bile onur air çalışanları olay gününde olaydan haberdar oldukları için gazetenin yalancılığı veya komploculuğu olmayan, asıllı haberdir.

hayır şimdi muhabbete bakıyoruz; hürriyet komplosudur, değildir tartışmaları gidiyor..

tamam kardeşim komplo diyelim, uçağın kapağının da kalkışından bari açık olduğunu kabul edelim.

peki bu durum normal midir? araba bile kapısı açıkken giderken tehlike arz ederken, uçağın gitmesini normal karşılamak hangi mantığa sığar.

bu tip olayların üzerine hürriyet gitmesin, zaman gitmesin, kim gidecek? kaç kişi o anda uçaktaydı haberiniz var mı?

o uçakta olan kişilerden birisi anneniz, eşiniz, çocuğunuz olsa da bu şekilde hürriyet komplosu diyebilecek misiniz?

mantığa bakar mısın? koskoca uçağın kapağı çık kalkıyor, buna ses çıkaran yok! vay efendim hürriyet komplosu. aferin sizlere, tepkinizi hep bu şekilde verin toplum olarak. haksızı koruyun..

havacılık sektöründeki kişilerce olay günü öğrenilmiş ve internette araştırıldığında haberi olay günü internet üzerinden okunabilmiş haberin hürriyet gazetesi tarafından medyaya geç verilmesinden doğan bir fikirdir. ama olay günü yüzlerce insan bu durumdan haberdar oluyorsa komplo olmayan durumdur.

(bkz: hurriyet in hedef gosteren basliklari)