bugün

bir insanın başına gelebilecek en trajikomik hadiselerden biri. dinleyin anlatıyorum.

bir arkadaşımla beraber aynı evde öğrenci hayatı yaşıyoruz. bizim evin yakınlarında da sınıftan kız arkadaşların evi var. orada da alt sınıftan hoşlandığım (di'li geçmiş zaman kipi) bir kız var. bu kızın sevgilisi şehir dışından gelmiş. tabi ben sevgilisi olduğunu bilmiyordum. bir günlüğüne kalacak yer lazımmış. tabi bizden rica ettiler kalabilir mi diye. ben napayım mecburen tamam dedim. benim hayalini kurduğum kızın gönül verdiği adamın karnını doyurdum çayını verdim hatta yatağımı bile verdim. ve bu hayattan koca bi kazık daha yedim. hala olayın etkisindeyim. iki gündür kafam bulanık geziyorum. daha kendime bir sıfat tanımlamadım ama siz "mal" diyebilirsiniz koymaz bundan sonra.
Acıtsa da öldürmeyecektir. çok kafaya takmaya gerek yok.
Sen insanlık etmişsin. Aşık olmadığın çocuğu dövmediğinden belli. Çok da şey yapma.
görsel
oha bi de adımı vereydiniz ibneler.

hoşlanılan kızın sizi arkadaş olarak görmesinden birkaç adım sonraki; "yanına çıplak uzanıversen bi şeycik yapmaz adamı"ndan bi tık önceki hal-i ahvaldir. sizin açılmadığıız, açılamadığınız alyazmalıyı, konca gülü dermeleridir. içiniz kıyılır emme nafile.

öğrenciyken benim de, hemi de iki kez başıma gelmişliği var. yahu nasıl yapıp edip de ilişkiyi tam o sekansta durdurabiliyorum muamma. sabaha bırakılan kişiyi başkasının sikmesi gibi traji-komik. öyle ya gerçekler bazen mizahın kendisinden daha komiktir.

buradan sesleniyorum. deplasman demeyip dağ bayır demeyip resmen cia operasyonu tadında evime kadar gelen rakibim.

büyüksün aga.