bugün

ülkemizde türk yapımı filmlerden daha çok rağbet gören amerikan kültürünün uzaktan aşılanmasına imkan tanıyan sinema filmleri.
her yıl en fazla olan filmler.oscar ödüllerini en çok kapan hollywood filmleridir.
ticari kaygılar tasıyan * amerikanın dusuncelerinin reklamını yaptıgı insanları curuten sinemadır. aslen "holywood siineması"ya saf para kazanmak icin yapılmıs sıg seyler anlatan ya da anlık duygu yasatmak uzerine kurulmus filmlerden ya da amerikanın tahihte haksız mudehalelerini duygusal ogelerle kisisellestirerek carpıtarak anlatan filmlerden olusur.

sırf para kazanmak icin yapılmıs filmler sıg icerikten olusan bilgisayar destekli pahalı efektlerle ve populer kulturun son donem yıldızlarının birlesmesiyle olusmuıs filmlerdir. bu ticari kaygılar ortaya tur sinemasını cıkarmıstır ve film secerken komedi, dram vb benzer kavramlardan yararlanır olmusuzdur. yani sinemaya giderken amacımız ya gulmek ya korkmak ya da aglamaktır.* bu ticari kaygılar son donemde holywood sinemasını cıkmaza sokmustur. cunku artık seyircide yeni seyler beklemektedir senaryolar biryerden sonra "holywood sinemasının sonu bellidir" sozunu seyircinin gozune sokacak kadar klise olmaya baslamıstır. bu ticari kaygıları nedeniyle ya zamanında unlu olmus buyuk gise basarısı gostermis filmleri yeniden uyarlarlar ya da yurtdısında bhuyuk ses getirmis filmeri yeniden uyarlarlar*bu tur filmler genelde dramatik sinemadır ve filmlerde katharsis gozlenir. filmde seyirci bir noktaya- duygusal yogunluk noktasına -cıkarılır ve ordan tabiri caizse asagı atılır. film bittikten sonra tartısacak bir sey kalmaz cunku son zaten yasanmıstır.

holywood sinemasının esas tehlikeli olan hali ise abdenin haksız pğolitikasını duygusal somuruyle yogunlastırarak ulan bu amerikalılar iyi insanlar be dememizi saglayan siyasi gercekleri carpıtan filmlerdir. kendimizi karakterlerin yasadıklarına o kadar cok kaptırırız ki gercekler bir anda anlatılanın altında ezilir. bu filmler holywoodda yapılan sanatın bagımsız olmadıgını kanıtlar.ornegin vietnam filmlerinde sıcak catısma alanlarında olay kisisellestirilerek nitelikli bir komutanın etrafında gerceklesen olaylar anlatılır. komutanımız zeki yakısıklı ve sefkatlidir. siz ona o kadar yogunlasır onun yerinize o kadar cok kendinizi koyarsınız ki vietnam savsını sadece kahraman amerikan askerleri ve lanet vietnam savası askerleri olarak gorursunuz. vietnam savasının neden cıktıgı anlatılmaz bu filmlerde. ya da ortadoguda yasanan savası anlatan filmleri ele alalım birbirlerine sonsuz bir kardeslik bagıyla baglı timimizin pis araplar tarafından catısmaya zorlanması gosterilir. doktorlar yaralanan askerleri kurtarmaya calısırken inanılmaz mucadele ederler gozyasları ile timler kayıp verir ve onları olduren serefsiz orta dogu halkıdır. o askerlerin neden orada oldugu ve neden catısmaya girdikleri sorgulanmaz. bu filmlerin muhalif oldugunu iddia eden filmlerde islenen tecavus sahnelerini ele alalım. tecavuzu eden timin en kotu adamıdır savasa gelmeen once bir sekilde bastırdıgı duygularını psikolojik durumu nedeniyle artık bastıramaz duruma gelmistir ve
takımdaki diger sefkatli ve yurekli amerikan askerlerinin itirazlarına ragmen onlardan gizli ya da onları etkisiz hale getirerek tecavuzu gerceklestirir.bugun abd gencliginin yuzde 80 i vietnam savasını abdnin kazandıgını sanıyorsa hep bu filmlerden dolayıdır.

abdnin emparyalist politikası sinema salonlarında kendini gosterir olmustur ne yazıkki. sinemalarımızda sadece holywood sineması ya da holywood sinemasına kayan turk filmleri yer almaktadır.sinemalarda bagımsız sinema ya da halk dilindeki adıyla festival filmlerinin* gosterimi ticari baskılarla engellenmektedir.
insanların dusunmekten uzaklastıran tarihsel gercekleri carpıtaran ogrenmemizi saglayan holywood sinemasına karsı uyarılmasını ister saygılar sunarım.
her türlü propagandanın yapıldığı; her birinde kilise, amerikan bayrağı vs. görebileceğiniz filmlerdir. kültür emperyalizminin aracıdır. ayrıca günümüzde türk filmlerinin yaptığı patlamayla tahtı sarsılan filmlerdir.
aynı zamanda rambo sayesinde türk gençleride vietnam'da amerika'nın kazandığını zanneder. cinselliğin ve cinsel unsurların illaha yer almak zorunda oldukları filmlerdir. genellikle ulan biz amerikalılar olmasak gene tutmuştunuz mesajı verir ve her filmde kahramanın kol saati, telefonu ve arabası gösterilir. pazarlamada sınır yok.
arada istisnai filmler çıksa da artık fazla tat vermeyen filmlerdir. avrupa sineması ve hatta yurdum sinemasının bazı örnekleri çok daha izlenilesi ve izletilesidir.
o kadar çok film yapıldı ki artık biri diğerinin aynısı tonlarca saçma sapan film çıktı ortaya. biraz film izleyen biri iseniz bir film başladığın da sonunda ne olacağını artık bilir hale geliyorsunuz. bu sizi çıldırtmış oluyor o ayrı. sonra akıllar da çok nadir filmler kalıyor. 90 ları özletir bir hal almaya başladı son günlerde.
genelde doğulular canavar gibi batılılar bir kaç istisnayla melek gibi gösterilir. hatta milyonları öldüren, sayısız insana işkence yapan abd ordusunun askerleri bile melek gibi gösterilir fütursuzca. tabi hollywood'un sonu gelmez klişelerinden sadece biridir. diğerlerini saysak sabaha kadar yazarız.
son yıllarda kendini tekrar eden sektörel , fabrikatif üretimler.
Kesinlikle saçmalıklarla dolu filmlerdir. Sırf görsellik ve reklamının yapılıp iyi pazarlanmasıyla iş yapan boş beleş işlerdir.
eskiden daha kaliteli yapımlar vardı. ama sinema hiçbir zaman opera, tiyatro gibi olmamış; genelde orta sınıfa yönelik olmuştur. o yüzden çok fazla yüksek sanat örnekleri beklememek lazım.
2000'in başından beri çoğu filmde dünyanın sonu geliyor ve bir kurtarıcı çıkıp kötülerle savaşıyor.

Gelenek olarak deccal-hz.mehdi ve hz isa (Mesih) vurgulanıyor.

Mesela filmlerde genel olarak dünyayı kötülüğe götürenler ve dünyayı kurtaranlar çok üstün özelliklere sahipken diğer insanlar sıradandır.
Bayağı filmde var yalnız bu.