bugün

"Kadın Aleyhtarı Rivayetler Üzerinde Ataerkil Geleneğin Tesirleri" isimli doktora tezinin sahibi islami-Feminist yazar, araştırmacı. Tezi Ankara Üniversitesi ilahiyat Fakültesi tarafından Hadis anabilimi dalında kabul edildi. Halen 1995'te kurulan, kendisinin de kurucularından biri olduğu Başkent Kadın Platformu'nun başkan yardımcılığını yürütmektedir.CEDAW'ın (The Convention on the Elimination of All Forms of Discrimination against Women) yürütme kurulu üyeliğinde bulunmuştur. 2003 yılında CEDAW'ın Türkiye'de kadınlara yönelik hak ihlalleri konusunda yazılan gölge raporunda komite üyeliği üstlenmiştir. Ancak politik nedenlerle türban konusunu da bu rapora dahil etmeyi başaramamış; o yüzden Türkiye hakkında daha detaylı alternatif bir rapor hazırlanmasına ön ayak olmuştur.

Hidayet Tuksal'ın en çarpıcı özelliği tezinden de anlaşıldığı üzere islami altyapının(hadisler, rivayetler vs.) ataerkil bir düzleme çekilmesi ve bunun sonucu olarak kadının islamda olmayan bir şekilde geri plana atıldığı iddiasında bulunmasıdır. Bu islam'ın egemen olduğu ülkelerde nadir görülen dini kültürün ataerkil eleştirisidir. Başörtülü olması gerekçesiyle yaptığı araştırmalara ve savunduğu nadir duruşa rağmen akademisyen olamamaktadır. Sanırım bu durum en çok islami ataerkil çevreyi memnun etmektedir. Düşünceleri hakkında fikir sahibi olabilmek için aşağıda Ruşen Çakırla olan röportajının linki ve kitabının APA formatında bilgileri aşağıda mevcuttur.

http://www.milliyet.com.tr/ozel/islam/

Tuksal, H. Ş.(2001).Kadın Karşıtı Söylemin islam Geleneğindeki izdüşümleri . Ankara: Kitâbiyat.
"kadın bakış açısına sahip olmam, bence dindar kişiliğimi zenginleştiriyor" demiştir.
Bu cografyanin isminin tc olmamasi gerektigi yonunde fikir beyan etmesiyle lince maruz kalmasi bir olmus hanimefendi. Fasistler!