bugün

boğazını düşünen, kalp krizi namzedi vatandaşımızdır. az yeseniz de kardiyologları da daha az meşgul etseniz ve onlar da daha az para kazansalar* ne kadar da güzel olur değil mi? çok yiyip kalp sorunları yaşamayı çok mu seviyorsun ey sevgili yiyici? beslenmene dikkat et be hacım. dünyada herkes kalpten gidiyor. senin hayata dair farklı bir duruşun olsun sevgili vatandaşım. ne bileyim git ıspanak ye, pırasa ye diyecem de "ıyyy" diyeceksin o yüzden pırasayı pas geçiyoruz.. yeşil fasulye ye o zaman. ne diye habire kırmızı et endüstrisine çalışırsınız? bu kadar mı zor kırmızı ete hayır demek? ki bu kırmızı et her tür yüksek tansiyon, koroner kalp hastalıkları, damar tıkanıklıkları, damar sertleşmesi yani halk dilindeki adıyla* arterioskleroz... bunların etkeni.. ondan sonracıma ne bileyim ha bir de şişmanlık da var. kırmızı et ye, yağ oluştur, göt büyüt, git liposaction kliniklerinde yağ kütleni azalt. bu çok zararlı bunu bilmen lazım. ama "can boğazdan gelir hacı" diyorsun ve haklı olduğunu düşünüyorsun.. sen bilirsin.
(bkz: aynı ben)
(bkz: ağzının tadını bilmek)
güpgüzel insan tanımıdır.