bugün

bu nacizane yazar daha çocuktu, babası köyü çok severdi ve sürekli köye giderdi. bu garip yazar belli bir yaşa geldikten sonra *** babası onu da köye götürmeye başladı. bir haftasonu bu zavallı yazar çocukluktan yavaş yavaş kurtulmanın verdiği o pervasız hisle babasına baba bugün köyde uyuyalım köyümüz çok serin dedi. *** babası ailenin bu en küçük bireyinin şımarıkça isteğini sevgiyle karşıladı ve geceyi köyde geçirdiler.

geçirmez olaydım...

akşam saatlerinde pipisinin başını iki parmağı arasında sıkıştıran çocuk nefes nefese babasının kolundan çekiştirdi.

çocuk(fenerbahche) : baba, baba, baba çişim geldi baba.
baba : oğlum bahçenin arka tarafın da briketten yapılma tahta kapılı yere git çişini yapıver.

henüz havanın kararmamasın dan rahat olan olan bu geri (fenerbahche) olanca hızı ile bu barakadan bozma tuvalete düşman kalesine seke seke dalan battal gazi edasıyla dalar. sonra olaylar kronolojik sırası ile şu şekilde cereyan eder.

-çocuk kapıya omuz atar
-çocuk başparmağını usulca pipisinden çeker, sıkmaktan hisssizleşen pipisine ufak bir atış atar.(hissetmiyorum lan yerinde mi acaba)
-pipisine hareket eden bir kaç damla kanın etkisiyle ilk çiş darbesini karşı duvardaki örümceğe isabet ettirir.
-örümceğin sallanmasından korkan çocuk diğer parmağının kontrolünü kaybeder ve ikinci ve ilkine göre daha tazikli çişi dizine isabet ettirir.
-bir anlık sendelemeden sonra çocuk kendine gelir ve deliği tutturma aşkı ile namluyu aşağı çevirir ama bu sefer de hela taşındaki çekirgeye isabet ettirir.
-çekirgenin üstüne sıçramasının akabinde namlunun kontrolünü bir kez daha kaybeder ve artık sağ dizinden aşağısı komple çiş olmuştur.
-çocuk rahatlar bir iki salınımla namluda kalan son çiş damlacıklarını sağ ve sol duvara savurur.

evet ilk bahçe helası böyle bir olayla atlatılmıştır.

aynı günün gecesinde bu gariban çocuk sıcak yatağından kalkmak zorundadır, yine çişi gelmiştir. kendini bir saattir tutmanın verdiği acı ile ağır aksak bahçenin yolunu tutar. karanlıktan korkan çocuk ağaçların arasına bir kablo ile tutturulan seyyar lambayı yakmaya çalışır. ama lanet lamba patlayacak zamanı bulmuştur. karanlık, kurbağa sesleri, ve kendi boyunda ki köpekler bu çocuğun işeme azmine engel olmamıştır. o bir anlık rahatlamayı hiçbir şeye değişmeyen çocuk seri ve korkak adımlarla köpeğin yanından geçer. köpeğin yanından geçerken işeme isteği kıçından gelen yusuf yusuf sesleri ile daha da artmıştır. kapıyı aralar önce çekirge varmı diye yoklar. ah casio sen ne büyük nimetsin ki sayende tuvalet azda olsa aydınlanıyor diye içinden geçirir ve asayişi sağladıktan sonra pijamasını dizine kadar sıyırıp kendini o kutsal mutluluğa bırakır. omuzunda ki o garip hisle kendine gelen bu zavallı çocuk hayatında ilk ve belki de son kez bir örümcekler göz göze gelmiştir.

sabah ilk çiş darbesiyle sarsılan örümceğin kendisinden intikam alacağını zanneden bu saf (fenerbahche) bir çığlık kopararak pijaması dizinde olduğu halde koşa koşa ve aynı zamanda çiş yapma arsundan vazgeçmeden bahçede koşuşturur. kendine geldiğinde ise karşısında suratı ıslanmış bir köpek görür. son gücüyle doğrulur ve koşmaya başlar. geceyi babasının kolları arasın da sonlandırır. hayatının geri kalanın da köy evlerinin wc sorununu çözmek adına projeler üretmeye çalışır. zira bu helalar da o kadar çok haşerat vardır ki belgesel çeksen çekilir. şimdi o çocuk kazık kadar adam olmuş tahsilini bitirmiştir. artık mühendistir ve inşaatlar da çalışmaktadır(fenerbahche).

projelerine ilk helaları inceleyerek başlar varsa hataları giderir. o mutludur artık(en azından hela konusun da)
çeşitli börtü böceğin yuvası olarak da hizmet verdiğinden oraya misafir olaak giden poponuza dikkat etmeniz çok mühim bir husustur. zira misafirperver davranmayabilirler...
gece çok korkunç olan helalardır. zira yalnız gitmeniz önerilmez.
- anne ellerine sağlık yemek çok güzel olmuş hadi ben kalkar.
- ne halt etmeye çıkıyorsun dışarı?
- zatenn.
evi tuvaletten dolayı su basmaz.bahçeyi basar.
Orda bir köy var uzakta, O köy bizim köyümüzdür.
anneannemlerin helasıdır. küçükken geceleri korkup gidemezdim. ama artık gidebiliyorum. *
ev halkı için soğuk kış geceleri çekilmez olur. zira o sıcak yataktan kalkıp dışarda ki deliğinde püfür püfür yeller esen helaya gitmek büyük külfettir.