bugün

*: hayata kafa tutmak yerine, ona ayak uydurmaktır. akışına bırakmak gibi.

koşmak...
yorulmak...

uykusuzluktan dem vur, içersin sabah kahvaltısında. işe, işe, hadi geç kaldın. o bunu dedi, bu şunu. o güzel değil, bu çok iyi. çalış, eşek olma. yemeğini ye, vitaminsiz kalma. akşam olur karanlığa kalırsın. zagrep radyosunda lili marlen türküsü. haberleri dinlediniz, mutlu akşamlar efendim tadında politika yap. yat, uyu. say koyunları. say hayatını. günlerini...

koş oğlum koş... nereye? oop... anlamsız, tutarsız, hesapsız... depreşme ve dellenme durumları...
koyver, rahvan gitsin... üzülme, sen yine bulursun bir yolunu...
takma böyle şeyleri, allah allaaah...
*
biliyorum artık dinlenmeliyim bir süre. iyi şeyler düşüneceğim artık...

bir çiçeği koklamak gibi. o duyguyu hissetmek. sevmek... yüreğinin en küçük odacıklarına sığdırmak sevgini. ağlamak, boğazında bir düğümle.
farkında olmadan... sebepsiz yere...

sonra güneşli bir sabaha uyanmak. umutla... bahara...

sen olmasan anlamı olur muydu?

sen olmasan hayat olur muydu?

sen başroldesin. unutma; sen bitersen film de biter.
*
(bkz: hayata ilmek atmak)

annem örgü örmeyi çok sever...

ilmek der hep, bağlar ya bir şeyleri, böyle bağlan hayata...

koparsan eğer sıyırırsan kendini,

bak tüm ilmeklerin böyle kopar yok olur gider...

sen de...

aman ha yavrum, sıkı ilmekle kendini...
birisinin hayatının bir parçası olmaya çalışmaktan kat be kat daha kolay olandır.
hayatın size uyum sağlamayacağını anladıktan sonra sizin hayata uyum sağlama süreciniz.