bugün

güçlü ya da uyum sağlayanın hayatta kalmasıdır. spermler arasında bile uyum sağlayan kazanır. insan türü kendisinden önce, çevresine uyum sağlayıp diğer türler yok olurken yok olmaktan kurtulduğu için ayakta kalan bir türdür.

insan hayatına bakarsak yerleşik düzenler, düzen değil. ama bir uyum ortamı. uyum sağlamak için yeterli kabiliyetleriniz olmalı. trafik kazasında kafanız koparsa uyum sağlamamış olursunuz. bu ülke hukuk değil, yozlaşmış ortama ayak uydurma ortamıdır. eğer uyum sağlamaz, akp'ye ya da daha sonra gelecek iktidara karşı durursanız kaybedersiniz. mafyalara karşı durursanız, kimse yanınızda olmaz; mafyalar ortama uyum sağlamıştır, ama siz sağlamazsanız kafanıza kurşun sıkarlar ve elenirsiniz. afrika'daki aç çocuk şans eseri orada dünyaya gelir, açlıktan ortama uyum sağlayamaz ve ölür. engelli, sakat insanlar dünyada yaşayan diğer insanlar tarafından pek sevilmez genelde ve eğlence ortamlarına v.s. uyum sağlayamazlar; hayattan dışlanırlar, kimse onlarla evlenmez ve elenirler.

doğru, gerçek iyilik değil; ortama uyum sağlamanız ve üremeniz önemlidir. tabii bunun için yakışıklı, zeki, zengin, meslek sahibi v.s. olmalısınız. eğer doğa ve dünya şartları gereği fakir, çelimsiz ve garibansanız, cahilseniz kimse sizinle evlenmez ve elenirsiniz.

hayatın acımasız olması demek zalim olduğu anlamına gelmez, çünkü doğa kanunlarının bilinci yoktur.

hayatın acımasız olması demek onu akılla anlayabiliriz demektir.
Kabız olsakta sıçmak zorundayız. Bence en acısı bu.
doğanın mevcut ortamda yaşamaya müsait olanı seçip müsait olmayanı ayıklamasıdır.
evrenin insani duygulara sahip olmaması. evrenin insan duygularına göre hiçbir anlam ifade etmemesi, katı, sabit gerçeklere sahip olması.

realitesi bu, acımasız, duygusuz...
Eger henüz ölmemisse anne babanin siz hayatta iken ölecek olmasi.
materyalizmdir. acımasız olmasının nedeni insanın doğaya yabancılaşmasıdır. bu yabancılaşma sonucu hayali şeyler uydurup onlara tapmasıdır. bir nevi geçici veya gerçek dışı tatmin oluşturmasıdır. gerçekler o yüzden acıdır derler, çünkü kişi gerçeği bilirse bunu kabullenmesi zordur. bu zorlukta gerçekten uzaklaşma ve kendine yabancılaşmayla alakalıdır.
anne ve babanın uyum sağlayamadıklarından(evrendeki entropiye, düzensizliğe karşı mevcut düzgün organizma hali korunamaz. vücut dışarıdan enerji alarak, vücudu yenileyerek karşı koymaya çalışır. vücut kendini yenileyemez hale gelip çöp yığınına doğru dönüşmeye başlar ve insan ölür) ölecek olmaları, aynı uyum düzeninde çocuklara sahip olma tezatlığı olsa da.
materyalizm, bilimin ta kendisidir.

dinler, şizofrenik, paranoyak yaratık, olayları içerip inananlarının paranoyak ve şizofrenik düşünme biçimine ve mantığa sahip olduğu insan, hayal ürünü şeyler.
Yüzünüze vurulan gerçektir.
sevgili olduğun bir kızın ansızın sözlenmesi ve sürekli beni bırakma diye mesajlar atması. gerçek olan senin için ölürüm, sensiz yaşayamam diyenin en büyük hainliği yapacağı ve alışkanlığından sürekli seni özlediği için beyninde iyi huylu tümörü bile düşünmeden senden fedakarlık beklemesidir. bu fedakarlığı yapsan bile bir gün başkası ile evleneceği gerçeğini sana acımasızca göstermesidir. aslında tek gerçek kızların hiç bir zaman masum olmamasıdır.
kadınlar üremek için yeterli şartları sağlayan erkeklerle evlenir. çocuğuna iyi bir baba, yakışıklılığa dayalı, zeka ve hastalıksız genler, yaşamkalım mücadelesinde istenilen zenginlik şartlarına uyum sağlamak. seksüel seçilim bu. beyninde tümörün varsa, yakışıklı, uzun boylu, zengin değilsen ya da kadının istediği şartları yerine getirmiyorsan kendi neslini devam ettirme aşamasında elenir ve yok olursun. gereken şartlar yoksa bir erkekte karşısında bakire meryem olsa durmaz.

kadınlar kötü değil, şartlar böyle. yoksa iyi kadınlar evlenme karşıtı değil, şartlara uygun erkek olmak lazım. doğuştan birtakım şanssızlıklarla doğmuşsak bebekken de, ileride de elenebiliriz hayat arenasından. bu düzen biz doğmadan önce de böyleydi, hala aynı.

biz insanlar olarak kendimizi ve kendi hayatımızı çok abartıyoruz. hücreler, birtakım kimyasallar yığınıyız. doğadaki çoğu canlı ölür, elenir; normaldir bu. bir sineği ezerken kaç kişi onun da bir hayatı olduğunu düşünür ki...
(bkz: montla sıçmak)
Ölümmüş.
Onu anladım.
Adaletin asla olmayacağı gerçeği.
ölüm, kibirli insanların kendisine yediremediği bir olaydır; evrendeki düzene bencilce bakarlar. organizmayı organizma yapan şeylerin ortadan kalkmasıdır ölüm, sonra birtakım cansız madde yığını olursun. başka canlılar senin cansız madde yığınından faydalanabilir, belki başka canlılara ait parçalar olursun. bugün bizde böyleyiz...

doğa kanunlarına uyan dünya yeri gelir insanları sırtındaki bir bit yumağı gibi sirkeler ve tamamından kurtulur. bu insanlığın sonu olur, hayatın değil. bu dünyada binlerce felaket oldu, doğa kanunlarından dolayı. canlıların sadece yüzde biri kaldı, gerisi yok oldu. şartlar insanın aleyhine değişirse insanlık yok olur, ama ortama uyum sağlayan başka canlılar var olmaya ve genlerini nesilden nesle aktarmaya devam eder. evrenin geleceği de öldükten, bilincimiz parçalandıktan sonra bizi alakadar etmez.

önemli olan şu an yaşıyorken kafamızı gökyüzüne kaldırıp bir kerecik de olsa merak etmek, en azından bunlarla alakalı bir şeyleri hobi edinmek. bir şeyler anlamak, azıcık da olsa...
Hayatın dönüştürülmüş paketlenmiş ve servis edilmiş hali ile karşılaşmaktır.
aslında adalet diye bir gerçeğin olmadığı gerçeği. bunu biz yarattık, çünkü ihtiyacımız vardı.

doğa ya da evrenin böyle şeylere ihtiyacı yok.
ölümdür.
Herşeyin ak parti döneminde olması.
Çaresiz eli kolu bagli hic bir sey yapamamak bence.
Sonunu düşünmeden yaşamak diyebilir miyiz. Sevgilisi olmasına rağmen halen başkasına sulaniyor olabilmekte diyebiliriz.
Kendi başınıza olmanızdır. Başka insanlardan umutlanmayın kimse sizi kurtarmayacak. Bu dünyada sizden başkası yok sizin için sadece sen varsın. Bencil olan kazanıyor.
doğada ortama uyum sağlayarak yaşamkalım savaşı vermenin duygusal açıdan birçok iyi ve güzel yanı olduğunu kibirle görmediğinden, gördüğü tüm güzelliklerin, iyiliklerin de yine doğaya ait olduğunu bilmeyen insan.

masum ve tatlı bir bebek, seni seven bir sevgili, mutlu ve huzurlu olduğun her an, sen yaşarken yaşama sansını asla elde edemeyecek insanlar daha doğmadan yok oluyor üremede. şanslıyız, çünkü mutlu ve huzurlu olduğumuz anlarımız var. şanslıyız, çünkü iyi ve güzelliklerle geçen anlarımız var.
yalnızlıktır. ne yaparsan yap sonunda yine yalnızsın.
öleceksiniz. anneniz de ölecek.