bugün

evet bu gerçekle yüzleşme vaktim geldi hatta geçiyor artık. muhtemelen yalnız değilim. insan ne pis bir varlık işte; içten içe yalnız olmadığına seviniyor. zaten yaratılışımız kötü. eğilimimiz her zaman kötüye doğru. peki bu iyi olma çabası neden. yalnızların bile yalnızlığı sevmesinin sebebi, başka yalnızların olduğunu, kendisi gibi olan canlıların hayatını sürdürdüğünü bilmesidir.

işte bu gerçek yüzünden sonunda iyiler mutlaka kazanır lafı ayyuka çıkmıştır. bakın siz bu cümleyi hep buruk söylediniz. bi sikiklik yaşarsınız bu ve muadili cümleler akla gelir. bence kötü olmalıyız. kötüler asla kaybetmez. kazanan tarafa geçmek istiyorsanız ilkelerinizi değiştirmelisiniz. bunun için haklı sebepleriniz o kadar fazla ki...

sonuç oloarak kötü olursak hem yaptıklarımız yanımıza kalacak, hem kazanacağız.

lan be keşke dediklerime inanabilsem. uygulayabilsem.

ama gerçektir.
kişiyi üzer.
hayatta herkesin bir sınavı vardır.
ben bunu haketmedim dediğin yerde başlar o sınav.
sabrını ölçer.
gelir geçer.
iz bırakır.
isyan etmek yersiz.
bazen bazen ne yapsan olmuyor diyor bir şarkı.
tüm yolları denediysen başka bir çaresi kalmadıysa ,
dualar da seninleyse hala daha inadım inatsa hayat elimden gelen budur demekten başka çare yok.
yerler tutulmuş, büyük başlar geçit vermez.
kırk kapı çalınır, kırk kere geri dönülür boş.
demek ki hakedilen başka mutluluk vardır. umutla beklenir.
ilahi adalet bir gün mutlak gelir.
aslında daha çok kendimizi; er ya da geç, bir insanın, ne yaparsa onu bulacağına inandırıyor olsak bile, aklımıza gelmeyen gerçek değildir. gerçek m değil mi tartışılır o ayrı mevzu tabii. bir insan, kötülük yapar, kötülüğü bulmak üzere iken, kendine çeki düzen vermeye karar verir, silkelenirse, hak ettiğini bulması gerekliliği olumlu anlamda olacağı için, bu yönden de bakmak lazım. o yüzden insan, nefes aldığı, hayatta kaldığı sürece, hayatta her şeyin olabileceği mevzusunu aklının bir köşesinde tutmalı.