bugün

15 16 yaşındaydım yazın amcamın yanında kazandığım 3000 tl ile yine amcama ait serçe arabayı aldım sürmeye başladım tabiki ehliyetsiz olarak. arabanın ruhsatı mahalleden bir abimin üzerineydi. 4-5 bira içtikten sonra eve dönüyordum ki yola bir genç çıktı duramadım çarptım tabi hemen kaçtım arabayı bırakıp, arabanın ruhsatı üstüne olan abimin o gecenin sabahında lys sınavı vardı o ise karakoldaydı...
Çocukken hayal ettiğim olayların birer birer olmaması yani hüsran. Çünkü küçükken hayallerimiz çok genişmiş. Şimdi ise gerçeklerle yüzleştiğimiz için küçüklük hayallerini boş ver ufacık bir hayal bile kuramıyoruz böyle bir hayatta ne yazık ki..
zamana yenik düşmek.
küçük bir kız çocuğunu " anne balık" diye ağlaması. Annesinin ise " kurtlanmiş onlar, iyileşsinler ben kızıma sonra alırım" demesi.
levent tüzemen, ömer üründül, gürcan bilgiç spor yazarlığından ve yorumculuktan,

tuğba ekinci, hilal cebeci şarkıcılıktan,

aydın yılmaz, sabri, selçuk şahin futbolculuktan para kazanıyor.

sen ben oku, kariyer yap, it gibi çalış.

işte gerçek iç burkan detay.
Para için insan öldüren, ruhunu satan, bedenini satan, yalan söyleyen, milleti dolandıran, milleti zehirleyen insan görünümlü 'şey'ler.
gecenin bir vakti dışarıda, soğukta "gevrek! simiiit!" diye bağıran amca...
sokakta mendil satan çocuğa yaklaşan insanın para verip arkasına bile bakmadan hızlı hızlı uzaklaşması, sanki dilencilik ona da bulaşacakmış gibi.
hasta diye tedaviye aldığımız insanın bizden sağlıklı düşünmesi gerçeği.
sen yiyecek ekmek bulamazken birileri senin bir ayda geçineceğin parayı konser biletine verir. sonra da ruhumu doyurdum der. sen karnını doyuramazsın , bazıları ruhunu doyurur. hoş geldin burası dünya.
Genel ihtiyaçların menfaatlerin ve bazende herkesin iyiliği için, nice hayvanlara insan demek, gülümsemek, katlanmak, sabretmek, kendi doğrularını gizlemek, idare etmek zorundasın, herşeyin bedeli var çünkü.
milletin altında ki 100bin liralık arabalara bakıp imrenen veya birlikte olmak isteyen insanların olması. ulan araba arabadır. onu bulamayanları geçtim, engelli olup araba kullanamayan insanlar var neyin derdindesiniz.
(bkz: 50 kuruşa su alıp 1 liraya işemek)
Bazi insanlarin fazla gozu acik olmasiyla bazilarinin iyi niyetini kullanabilmesi.
Aileniz harici kimse her kimse önemsizdir. Insanlar kötüdür, seni saniyede silerler. Sen silemezsin... Çünkü sen iyisin be usta. Fazla iyisin bu kahpe dünyaya.
akpliler. insan olduklarına inanmıyorum.
klondurlar yada bunlara ilaç veriyorlar . sularına beyin hücreleri ölsün diye birşeyler katıyorlar bu konu üzerinde durmak lazım masum insanları suçlamadan önce.
hayatın o hep akıl almaz ama daima yürürlükte olan trajik kuralı; tepersen tapılır, taparsan tepilirsin. sırf bunun güncel hayattaki yerini bildiğimden; kalbimi insanlara açmam. açmayalı uzun zaman oldu. kırgın bir ruh, belki de -tamam, kabul- güçlü bir tiyatrocudan daha iyidir, lakin hayat iyileri seçmeyecektir. umursamayan ya da her şeyi deli gibi umursayan bir şahsiyete büründüm. gerçekte gerçekten olan 'ben' kimse sanırım kaybettim, aramayacağım. budur bildiğim en derin iç burkucu detay.
Boşaldıktan sonra penisin baş kısmında oluşan hassaslıktır. insanı kitler, hareket edemez hale getirir. Allah'tan bu süre insanlarda kısadır. Ya köpekler napsın? 2 saat kalıyorlar o halde. Evet.
25 yaşındaki bir genç kıza üzerinde "operasyon sırasında gerek görüldüğü zaman yumurtalık ve rahimin alınmasını ve sorumluluklarını kabul ediyorum" yazılı bir kağıdın imzalatılmasıdır.
bazı insanların doğuştan ballı olması ama bazılarının tırnaklarıyla bir yere gelmesidir. yine de doğuştan ballı olanı geçemezsin.
ataturk zannedilen kişinin asıl yossi kohen olması.
Protex sıvı sabun kutusunun içinden tex marka portakallı bulaşık deterjanı çıkması.
bir halam var, memlekette köyde yaşıyor. gariban tanımının tam karşılığı. hayatında hiç köyden dışarı çıkmamış, okula gitmemiş, evlenmemiş. hayatı; ev işi, hayvan bakımı, tarla. çok garip hissediyorum onu düşününce kendimi. iki günde bir arıyorum, konuşuyoruz. sadece telefon etmemden mutlu oluyor. babam arayınca ilk işi beni sormak. oraya gittiğimde yanıma yatıyor, bir şeyler anlatıyor. fotoğrafımı saklıyor, her seferinde çıkarıp gösteriyor. çok tuhaf oluyorum. mutlu olduğu şeylere bak... bazen alıp birlikte yaşamak istiyorum. ne bileyim, sinemaya gidelim, akşam yürüyelim, metrobüse binelim, vapura binelim. ama biliyorum babanem var, köyde hayvanlar var, düzeni var. orda kabullendiği bir hayat var, zorunluluğu var. ben istesem o yapamaz. sonra halime şükrediyorum daha sonra utanıyorum hakikaten bolluk ve bereket içerisindeyim.
annelerin sınava giderken o okunmuş pirinçleri yeyince başarılı olacağımıza inanması.
rihanna ve shakira ulan.
özlemediğini fark etmek.

evet lan özlemek değil özlemediğini, duygu kırıntısı bile kalmadığını görmek.

1 yıl öncesine kadar kariyer planlarını, yaşadığın şehri; aldığın kararları değiştirmek üzere olduğunu özlemediğini fark etmek.
özlesem bu kadar üzülmezdim daha doğrusu umrumda olmazdı.
özlememek çok garip bir hissiyatmış, verilen emeklerin; akıllara düşen anıların birer ikişer silinip gitmesi.
bu ne amk?
madem kalmayacaktı geriye senden bana bir şey, ne bok yedin hayatımda o kadar süre tatlı şey.
durun vurmayın amk pis geyik suç mu?