bugün

bir daha hayal kurmayacağına ruhu üstüne yemin etmiş insandır.. mevsimlere sırtını dönüp yaprak kımıldamayan hüzünlere dalmıştır.. lk rüzgarda yeniden yerlebir olacak olan hiçbir hayali barindırmadan çirkin gerçeklerle yaşamaya çalışır..
hayallerimi bozdurup arzın gerçekliğini alıyorum lakin onca bozulmuşluk ve pahasızlığa yakın duran her şey, kalbimde sivri çakıl taşlarına dönüşüyor.

üzülüyor, yoruluyor, sorguluyorum. oysa gerçeklik dediğimiz; telaş ve kurgularımızın kimliğindeki şerliğin düsturundan ziyade, huzur ve sükunet veren, tatminkar, itaatkar, sebatkar, kainat ve yaratılışın kati kuralları ile, iradenin, gözle görülmez hırs varyasyonlarının infialinden sıyrılıp, sıradanlaşma uğruna öz ile parantez içinde kalma hali değil mi?
Bazı beklentileri gerçekleşmeyen insandır, hayalini kurmuştur fakat büyük bir hayal kırıklığı ile artık hayal kuramayacak insandır. tek bir düşünce barındırır nasıl olsa olmaycak, hayal kurmaya gerek yok. ammavelakin hayal kurmadan edemez insan, kurar ama istek azdır, her şey akışına bırakılmıştır artık rüzgar nereye savurursa.