bugün

Hayalimin benden kaçması.
Sanırım imkansıza yakın olduğunu tecrübe etmem ve vaktimin azaldığını düşünmeye başlamam.
Sheakspeare müzesini ziyaret etmek istiyorum. Joyce'un geçtiği sokaklardan geçmek istiyorum. Şu an Avrupa'da olsam dahi bunu yapamamamın sebebi sanırım para.
Karavan almamı gerektirecek paramın olmamasıdır.
Garip ama yok. Bi seyi istersem kimse bana engel olamaz.
ailem. bana dil okutmadılar, hiçbir zaman desteklemediler, kursa bile yollamadılar, yönlendirmediler, hep ''bi mesleğin olsun dil ne ya ingilizce neyine yetmedi'' kafasında oldular. benim yeteneğim olabileceğine asla inanmadılar. hayalimin peşinden gidemedim. rusça öğreniyorum. şimdi de 1 gecede okumaya karar verdiğim bir bölümü okuyorum. en yakın arkadaşımın benim hayal ettiğim hayatı yaşamasını izliyorum. olsun mart ayında fransızca kursuna gideceğim hepsinden habersiz. belki yüreğim soğur kim bilir ki.
Hayalimin olmaması.
Tembelliğim.
Enerjimin şu sıralar düşük olması.
Uykusuzluk.
Galiba bu memlekette doğmuş olmak.
Tabi ki canım kendim. En ufak bir engelde geri geri kaçtı ayaklarım. Bulunduğum noktaya beni getirenlerde onlardı halbuki. ilk fırsatta kendime olan inancımı hep kaybettim. Ne yapmak istediğimi neden yapmak istediğimi hep unuttum ve bütün bunları yaparken kendime ‘ben’, en yakınlarımdan bana destek olmalarını bekledim. Her şeyden çok insanın en büyük düşmanı kendisiymiş arkadaşlar, kendinize olan inancınızı kaybetmeyin.
Başkomutan mustafa kemal atatürk.