bugün

internet cafe'de counter strike oynarken flash atma yasağını delen elemana söylenir. olay büyümesin diye yapan kişi gizlenir ama millet böyle kendi kendine güler.
bankta otururken aniden kafaya gelen sert bir cismin ardından da söylenir.
bilgisayar başında oturmuş tam kız arkadaş ile konuşulurken arkadan ev arkadaşının attığı çakmağın kafaya gelmesiyle kurulan cümledir.
http://sphotos.ak.fbcdn.net/photos-ak-sf2p/v338/15/97/582579502/n582579502_825553_8666.jpg
agresif bir fizik öğretmeni sınıfa sırtı dönük bir şekilde ivmelenmeyi anlattığı sırada, içtiği kola şişesini yerinden kalkmadan çöp kutusuna doğru vektörleri seçip yeterli ivme ile atmaya çalışan öğrenci hedefi tutturamaz ve şişe öğretmenin kafasına gelir. ve sonrasında duyabileceğiniz ses...
eğer top attıysa ; top gelir.
- hangi orospu çocuğu attı onu ? hee kanka sen miydin ?
kavga başlar.
kartopu savaşında, kartopunun içine sivri buz parçası koyup rakibine headshot yapan kişinin işitebileceği sevgi sözcüklerinin bütünüdür.
apartmanın altından geçerken apartman sakinlerinden birinin yemiş olduğu çekirdeğin kabuklarını aşağıya atmasından sonrada söylenebilecek sözdür.
entrysine eksi atılan sözlük yazarının kurması muhtemel cümle. *
burada görünce gülümsememe neden olan ve anılarımı depreştiren, yerine göre komik, yerine göre de kavga başlatabilecek olan sözdür. benim hikayeme gelirsek;
efendim, yıllar önce iş dolayısıyla istanbul sıraselviler'de ikamet etmekteyim. oturduğum daire dört katlı dar bir apartmanın en üst katına kaçak olarak yapılmış ve aşağıdan görülmeyecek biçimde mimarisi şekillenmiş bir daire idi. penceremin önünde ise pervazımsı bir çıkıntı bulunmaktaydı. bu çıkıntıya ekmek kırıntısı koyunca sağdan soldan güvercinlerin üşüştüğünü keşfedince bir helecanlandım ki sormayın gitsin. derken, ben işi azıtıp neredeyse bütün ekmeği pervaza koyup onlarca güvercinin saldırıya geçmesini ve ekmek kırıntılarıyla savaşmalarını zevk içinde izliyor iken, pencerenin baktığı sokaktaki, pencerenin tam altına gelen kebapçıdan gelen bağırtıyı duymamla irkilirim:

hangi hayvan atıyo lan bunları!

bu sözü duyan ben kişisi, ani bir refleksle camı kapatır ve yere kapaklanır. dairenin aşağıdan görülmemesi hususu, bir nevi rahatlama unsuru olarak kullanılmaya çalışılır.

ve ertesi gün aşağıdaki bakkalla yaşanan diyalog:

bakkal: abi o ekmekleri sen mi atıyodun, hep lokantanın masalara gelmiş?
ben: ne ekmeği, yok canım!
bakkal: abi o zaman demek ki senin altındaki gerizekalı atıyodu, olmaz ki canım böyle!
ben: demek ki, evet. hoş değil tabii. insan düşünür biraz. neyse sen bana bi winston vercen mi?
bakkal: buyur abi.
anlaşılmadı ve ben de kimseye ilişmedim, zaten çıkacaktım o evden...
Salonda otururken cam kırılıp birden topun sehpanın üstüne düşmesi olayı sonucunda ev sahibinin verdiği tepkidir. ikinci kere yaşanması durumunda, kişinin yapacakları hayal gücü ve fantezi derinliğine göre değişir, derhal engellenmesi gerekir. * (bkz: hanım tüfeği getir) (bkz: seni siktim galiba)
Kale diğerine yaslanmıs kramponunu bağlayan kalecinin anlamadan yediği golden sonra kurduğu cümledir.
kafaya gelen bir taşın ardından söylenir. söylendiğinde onu yapanın duyması istenir özellikle.

+ hangi orrrrospu çocuğu attı onu?
Soğuk havada tenefüste okul bahçesinde gezinirken kulağına çarpan futbol topundan sonra söylenilen ilk sözdür.