bugün

güzide ülkemizde gerçeklişmiş olan muhteşem pazarlama manevrasıdır.

hatırlarsınız zamanında bi pikacu fırtınasıdır esip geçiyordu. kendini pikacu sanıp balkondan atlayan çocuklarla doluydu hastanelerin acil servisleri.

ama işte bu dönemde -nerden akıllarına geldiyse artık- işi güçü hinlik olan müteşebbisler yurdun muhtelif yerlerinde bu furyayı iyi kullanmış, gariban çizgi film izleyicisine al takke ver kulah yapmışlardır...basında da çıktı bu

-anneeee bana pikacu aaaaaaal

diyen çocuğunun ısrarını/zırlamasını önleyemeyen ebeveynler civciv sarısı fareciği ilk yıkamaya kadar doğa üstü güçleri olan süper kahramanlar olarak ağırlamşılardır/hürmet göstermişlerdir evlerinde. bundan sonraki aşamada alarko kombinin kedisi giriyor devreye

oluyor bu tür vakalar.

vaktiyle benzer bir duruma ben de şahit oldum;

ankara kızılayda fal çeken tavşanları bilir herkes, taksimde de var aynılarından.
arkadaş sevgilisine hediye almayı düşünmektedir doğum günü için.
yavşak falcılar her geçene "buyrun sevin fal önemli değil" diyerek müşteri avlamaktadırlar, avlananlardan birisi de bizim elemanın manitasıdır. kız tavşan sevmek neticesinde fal manyağı olmuş çıkmıştır.

doğum günü hediyesi olarak tavşan almak aklında değildir bizim arkadaşın hala ta ki satıcının darwin'in, mendel'in, hooke'nin kemiklerini sızlatan ilginç açıklamasına kadar;

-abi ben tavşan alacağım sevgilime ama uğraşması zor yaaa
--neden zor olacak kardeş, şu ufak olanı vereyim işte
-ya çok şirin kerata ama büyüyünce napacaz bunu bi yığın terane abi
--yok kardeş bunlar özel cins. büyümüyor !!! şırıngayla ilaç veriliyor küçükken böyle kalıyorlar
-hadi yaa
--tabiki...

bu diyalog sonrasında çocuk tavşanı alır, sevgili havalara uçar ama sorular vardır kafasında

-hakan büyüyünce napacaz bunu ?
--aşkım bunların cinsi böyle büyümeyeninden aladım ben sana
-aşkım yaaaa !!!

nah büyümeyeninden...

tavşan bir ay sonra serpildi hindi gibi oldu, güler misin ağlar mısın...kessek kesilmez, duygusal bağ oluşmuş çift ile arasında

gittik atatürk orman çiftliğine verdik en sonunda...

vel hasıl pikacu sever arkadaşlar. ünlü bir deyim ile pekiştirmek istiyorum yazımı, herkes dikkat etsin aldığı/alacağı şeylere...

(bkz: anasını boyayıp babasına satmak)
(bkz: hamsteri sarıya boyayıp pokemon diye satan pazarcı)
eve köpek almak yıllarca hayal edilmiş bir şeydir. nihayetinde anne ikna edilir bi tane yavru cooker alınır ,küçükken el kadar olan bu hayvanı anne de çok sever. koltugun üzerine bırakırsınız orada aglayan gözlerle inceden bir ses çıkarır anlarsınız ki inmek istiyo ,bütün kontrol sizdedir pusetinden dışarı çıkamaz bile evde herkes huzurludur taki o küçük maskot büyüyüp sizi hayattan bezdirene kadar .günler günleri kovalar ,anne gergindir çünkü çok sevdigi evi ve düzeni başka bir canlı tarafından sürekli kirletilmekte ve,dagıtılmaktadır .köpeğin sahibi de gergindir zira can dostu ev halkının gözüne batmaktadır artık .savunmanın da bir yere kadar oldugu anlaşılır ve internetten araştırılıp ögrenilmiş havası verilerek köpek için birbiri ardına methiyeler sıralanır,yok bunlar daha büyümüyor bu kadar mış anne ,bunlar sahibinden ayrılınca ölüyomuş annee ,çok duygusallarmış babaa ,4 -5 ay sonra kedi gibi oluyolar teyzoş ,( zira anneyi en çok gazlayan elaman teyzedir ve üstüne gidilip ikna edilmesi gerekir. )derken, derken bunların hiçbiri gerçekleşmez, artık o bir canavardır ancak o kadar saglam baglar oluşmuştur ki arada gecenin bi vakti yastıgınıza uyudugu halde, kaldırıp yastıgınızı alamaz ve sabaha boyun agrılarıyla uyanırsınız ,kocaman vazolar birer birer aşagı iner ,çöp kovaları yukarlara taşınır , duvar kagıtları parçalanır ,cep telefonları su bardaklarına düşürülür, şarj aletleri ve bilimum kablolar koparılmaya çalışılır, koparılamazsa yerini dolduracak yeni arayışlara girişilir halılar ters çevirilir köşeleri koparılmaya çalışılır ,masa üstünde unutulan kagıt paralar atomlarına ayrılır. bütün bunlar olurken siz yedirir ,içirir ,yıkar ,oyun oynatır ,gezmeye götürür ,uyutur ,veterinere götürür ,özel şampuanlar ,taraklar vs.ürünler alırsınız . köpeklerin sadık hayvanlar oldugu söylenir ancak bu koşullarda bir sadakat kırıntısı dahi yoktur. sonuç olarak ,anne hala gergindir sonunda kaçar gider yazlıga uzun sürede dönmeyecektir ,arada telefon eder. sana , çocugunla mutluluklar lafınıda sokarak konuşmayı sonlandırır ,kıssadan hisse hayvanlar hakkında çok iyi bilgi sahibi olunmadan sahiplenilmemeli yada sonuçlarına katlanılarak sahipsiz bırakılmamalıdır.
(bkz: çok dertliyim sözlük)
http://www.flickr.com/pho...@N02/2141545345/lightbox/