bugün

özellikle bugün daha da gözüme batan iğrenç durumdur. hemen her haber bülteninde mayın patlaması sonucu ölenlerin minik çocuklarıyla konuşuyorlar ve öyle böyle bir konuşma değil. acısı daha taze olan küçücük çocuklar ağlayarak kendilerini zor tutarak bir de olayları anlatıyorlar. bu olayları zaten oradaki askerlere anlatıyorlar o çocuklar. git de askerden öğrensene be iğrenç muhabir! abuk sabuk sorularınla, çocuğu ağlatma çabanla ne yapmaya çalışıyorsun? ağlarsa maaşın mı artacak? prim mi alacaksın?

bu muhabirler düğün katliamından sonra bugün de anneler günü olması sebebiyle bir de onların duygularıyla oynamışlar, kasetlerini doldurup gitmişlerdir. duymadım fakat söylenen, bir muhabir düğün katliamı sonrası bir çocuğa 'senin de annen öldü mü?' demiş. gerçekten söyleyecek söz bulamıyor insan. hepinize lanet olsun!

artık bir terör saldırısı olduğunda haber müdürlerinin ellerini ovuşturarak ' allaaah ekmek çıktı! ' dediğini düşünmekteyim. en azından dingil muhabirlerle çalışarak böyle düşünmemi sağladılar.

edit: sığmadığı için 'haber bültenlerinin terör haberlerinden sebeplenmesi' olan başlığı değiştirdim.
haber bültenleri hazırlayan yapımcıların, 'başka ne oluyor şu hayatta da gösterelim' şeklinde tepki gösterebileceği tespit.
aslında haber yapımcıları en doğrusunu yapıyor. terör olaylarına kayıtsız kalınmamalı.
daha kaç insan ölmeli düzlüğe çıkmak için? daha kaç insan ölmeli bu kabustan uyanmak için? daha kaç çocuk bombaların, silahların gölgesinde öfkeyle, intikam duygularıyla yetişmeli? daha kaç çocuk gözlerinin önünde anne- babalarının yok oluşunu izlemeli?
daha ne kadar seyredeceğiz?
güncel Önemli Başlıklar