bugün

başlığın aslı "güce başvurmadan akp ile mücadele edilemeyeceği gerçeği" olacakken karakter engeline takıldı. neyse önemi yok derdimizi bir şekilde ifade ediyoruz yine de. pkk ya alkış tutan, onların sözde demokratik haklarını korumak adına kendini kalkan eden polisin iş cumhuriyet bayramı kutlamaya kalkan sıradan vatandaşa ve haklı tepkisini ifade etmek isteyen, milli değerlere sahip çıkan vatandaşa geldiğinde nasıl arsızlaşıp saldırganlaştığı gayet ortada, bunun emrini-cürretini nereden aldığı da aşikar. buradan hareketle bu saatten sonra bu ülkede demokratik haklarını korumak, kendini ifade edebilmek için kamuyla, onun organları ile çatışma halinde olmak gereği gibi bir tablo çıkıyor ortaya ne yazık ki. polise taş-molotof atan terörist yardakçıları, zamanında polisi-askeri vuran adamın cenazesinde örgüt bayrağı açan piç haklı ama gel gelelim demokrasinin vatandaşa tanıdığı en temel haklardan olan yürüyüş, basın açıklaması yapmak gibi yollara başvuran memur, öğrenci, işçi vs ne kadar sıradan vatandaş varsa onlar suçlu. bas biber gazını, vur copu gitsin. devletin (daha doğrusu iktidarın) vatandaşa vermek istediği subliminal bir mesaj var sanırım bizim hala tam olarak algılayamadığımız; taş at, yangın çıkar, anarşi çıkar ki benimle ancak bu dilden konuşabilirsin diye.
Demokrasi demokrasi özgürlük diye ağlayıp iktidarı sandıkta deviremeyince halkı galeyana getirip işgüzarlığa kalkan çakma özgürlükçü, darbecilere kin kusup alttan alta darbe isteyen muhalif söylemdir. muhalefet anayasa mahkemesi kapılarında ağlayacağına halka kendini anlatabilseydi, bugün yönetime zaten ortaktı.