bugün

2011 sezonun sonunda göreceğimiz sonuç.

beşiktaş yönetiminin gaza gelerek türkiye'yi bi katar, bi dubai gibi gören futbolcu eskisi portekizlilere kucak dolusu para vererek kurduğu, şuster gibi ofsayt taktiği ve defansı orta saha çizgisine yakın oynatmayı çağdaş futbol sanan yoksun bi teknik direktöre emanet ettiği takım, yani beşiktaş'ın akıbeti sezon sonunda puan cetvelinde tarihinin en kötü sezonunu yaşayan galatasay'dan bile daha alt basamaklarda olmak olacak...

işlerin kötü gitmesiyle bugün takıma toz kondurmayan taraftarlar yıldırım demirören'in istifaya davet etmeye başlayacak ilk grup olacak.. bugün yere göğe sığdırılamayan başta kuarezma olmak üzere takımdaki yabancı futbolcular alınan başarısız sonuçlardan huzursuz olup "istanbul'u çok seviyorum, fakat beşiktaş'ta mutlu değilim, ailemi ve çocuklarımı çok özledim, şartlar uygun olursa ayrılmak ve kariyerime başka bir kulüpte devam etmek isterim." kabilinden açıklamalarıyla spor basının da kendilerine yer bulacaklar...

yıldırım demirören ve yönetim de eleştirilerden nasibini alacak, yanlış transfer politikaları nedeniyle kulübü borç batağına saplamakla suçlanacaklar fakat olağanüstü genel kurulda her ne hikmetse (ihsan kalkavan ve cemaatçilerin yönetime gelmesinden çekinildiği için) yine yıldırım demirören ve ekibi seçimi kazanacak... sil baştan filmini izler gibi dejavu üstüne dejavu yaşatacaklar bize...

söylediydi dersiniz, sonra gelip "haklıymışsın abi, bilemedik, köpeklik ettik zamanında sana kulak asmayarak, affet bizi" diye ağlaşmayın it gibi kapımda...
bjk'li arkadaşın kolu bozuk olduğu içindir.

ayrıca ikide bir kapı çalıyor zırt çay ikramı zurt bisküvi geldi filan konsantre olamıyorsun pes'e.
beşiktaş'lıyım. fanatik sayılırım hatta..maçlara falanda giderim. bu schuster'in ofsayt taktiği ile ilk 3 e gireceğimizi bende hiç zannetmiyorum. umarım başlık sahibide ben de göt olur kalırım.