bugün

satıcı palavralarının en önde gidenidir efendim bu. bu cümle kalıbını en fazla ayakkabı satıcıları kullanır. dikkat edin bunu söylerken gözleri fıldır fıldır oynar bunların. durmaz yerinde ibnenin. sanki çok iğrenç bir sır biliyormuşcasına pis pis sırıtır söylerken. ağzına vurası gelir insanın.

elindeki ürünü tüketmek ve biraz daha fazla para kazanmak uğruna her türlü katekulleye açık satıcılardır bunlar. hiç acımaları yoktur, dikmişlerdir bir kere gözlerini müşterinin cebine. satmadan bırakmazlar çünkü insan psikolojisinden çok iyi anlarlar. eğer ''giydikçe açar bu ablacım'' dediğinde karşı taraf tatmin olmuyorsa, hemen ikinci kalıbını yapıştırır. ''ablacım ayakkabının ucu değiyor mu? değmiyorsa zamanla açar bu kenarlarından sen merak etme. güven kardeşine.'' diyerek kendisine ne olursa olsun inanması gerektiğini, bu durumun normal olduğunu anlatmaya çalışır.

''ulan ayakkabı eskidiğinde tabi açacak, bana yeniyken yepisyeniyken lazım bu ayakkabı'' diyemez hiç kimse. ve hemen müşterinin kalıbını dillendirir. '' fiş almazsak kaça bırakırsın?'' işte satıcı böyle, müşteri böyle. hala ağlayın memleket niye böyle? ay lav adidas...
bir başka türü de;
herhangi bir pastaneye gideriz.poğoçalara yöneliriz mesela;
-pardon taze mi poğaçalar acaba.
-taze abla bunlar günlük çıkar.
satıcıya hemen inanır tadına bakmadan yalandan bir elleyip alırız.evde bayat olduğunu farkederiz.ama iş işten geçmiştir.