bugün

sevgiliden eski bir dosttan bir hayrandan velasıl özlenen sevilen bir insandan gelen insanın hatırlandığını kanıtlayan şeylerdir ansızın gelen çiçekler.

bu bir anneler gününde, sevgililer gününde, düğüne, hastaya giderken alınır ellere çiçekler.

çiçek almaktan hemen hemen herkes hoşlanır ama o çiçeğin kötü bir anı hatırlatmaya alet olduğu anlaşılınca kabul edilmezler geri çevrilirler.
tıpkı amerikan konsolosluğuna yapılan saldırının ardından yaşananlar gibi.

saldırı neticesinde yaralanan polis memurlarının istinye devlet hastanesinde yatmakta oldukları sırada dün konsolosluktan gelen bir görevli elinde çiçekleriyle artık geçmiş olsuna mı yoksa teşekkürlerinin beyanında mı bulunmak içindir bilinmez hastaneye geldi. ancak içeri girip çiçeğini veremedi. * çünkü onurlu polis memuru bunu kabul etmedi. sebebi ise olay günü saldırının gerçekleştiği sırada orada bulunan polisin zarar görmemek için konsolosluk kapısının açılmasını istemesi ve kapıların kendisine açılmamasıydı.

haberlerde izlenen bu olay sayın birand ın sözleriyle dumura tırmanmaya sebep olmuştur. polisimiz duygusal bir durum içindedir gibi saptal bir laf. hayır çiçeği kabul etmemek bilemem hangi merciye dokunmuştur ki dokunması da da pek muhtemel ama halk olarak gururumuz okşanmadı değil. öyle gelen görevli nasıl elinde çiçeklerle geldiyse aynen elindeki çiçeklerle dışarı çıktı hastane içerisine giremeden.
(bkz: tek bir güle hayır diyemeyen insanoğlu)