bugün

gerçeğe ancak düşünebildiklerimiz kadar yakınlaşırız ve dünyayı düşünebildiklerimiz kadar görebiliriz gerçeğini kanımsayan bir insan için; düşünmek , düşünmek , düşünmek - görmeye çalışmak ve gerçeğe yakınlaşmaktır.

(bkz: dünya gözlerinin ardında)
hayatını milyarlarca insan gibi kariyer, maddiyat, saygınlık vb. şeylere harcamayan insanların yaptığıdır.. zordur yani oldukça zor.. her yiğidin harcı değildir.. ardığı gerçek ne olursa olsun..
"Gerçeği aramak, üstlenilen işler arasında en zor olanıdır. Çünkü o sizin içinde yaşadığınız dünyanızı sarsar." denilmiştir. Her gerçek yolcusu bu zorluğu göze almalıdır. içinde yaşadığı kozasını tüm dünyası zannedenler, gerçek dünyayla karşılaşmalıdırlar. Bu yasadır. Gerçeklerden kaçmak mümkün değildir.

Gerçekleri kucaklayacak olanlar da mutlaka değişim-dönüşüm geçirirler. Bu mutasyon şarttır. Değişmek istemeyen kozası ile birlikte yok edilmeyi kabul etmek durumundadır. Varoluş yasasının amaçladığı bu değildir.

Kozadan çıkmamak, yok oluşun kısır döngüsüne girmek demektir. Oysa istenilen, bu döngünün kırılmasıdır. Ancak bu zor işin göğüslenmesiyle, güzellikleriyle ve riskleriyle yeni bir dünyaya açılmak mümkün olur. Varlığın kaderi budur: sürekli yeni dünyalar, yeni dünyalar, yeni dünyalarda bulunmak; o dünyalarla ve o dünyaların koşullarıyla hem hal olmak, yeniliklerden yeniliklere koşmak, yani sonsuzluğun parçası olmak. Değişmeyen, aynı koşullarda bulunmak ise hep ölümü yaşamaktır. Yolcunun yazgısı, risklere rağmen ölümden kurtulup ebedi yaşamda yer almaktır.