bugün

öncelikle bir şarkının sözüdür.

bir söz verilmiştir; siz de beklersiniz o sözün gerçekleşeceği günü... lakin bir türlü gelmez.

izmir, yine izmir..

kalbim kırıldığı zaman, ağladığım zaman beni teselli etmeye çalışan şehir... herkes birer ikişer ayrılıyor aramızdan; kimisi sonsuza dek, kimisi ise bir müddetliğine; lakin hiçbiri unutulmuyor, tabi gerçekten sevdiyseniz, gerçekten değer verdiyseniz..

hatırlıyorum da ilk gidişimi, acı çekmiştim, yorgundum da. birileri sürekli soru soruyor, birileri sürekli bilmedikleri konular hakkında yorum yapıyor ve başım ağrıyor. hayat işte.. bunları görmem gerekiyormuş.

neyse, yaseminler, yasemin çiçekleri onları da hiç unutmuyorum; naif olurlar, hassastırlar ve beyaz olanları güzeldir.. ben o çiçeklerle gelecek olan kişiyi bekliyordum, her sabah hastanenin o kokusuyla uyanmak sonra da biri geldi mi diye etrafa bakmak... sonra da kimseyi göremeyince sessizce ağlamak, ne kadar üzüyor insanı, ne kadar bitiriyor... işte o zaman diyorsunuz ki, şimdi alsana canımı!

neyse, yine bir gün ayağa kalktım; yorgunum, halsizim, kendimi de toparlayamıyorum düşeceğimden de korkuyorum. gerçekten geleceğini sanmıştım, gerçekten yasemin çiçeklerini de getireceğini sanmıştım ama yanılıyormuşum...

ve yine neyse, git uyu!
Halimi hiç sormaz oldun..
Sen gelmez oldun...